Page 24 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 24

MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI SURELER



               7. Rabbinden bağımsız bir şekilde kendisini kendisine yeterli görünce!


               8. Oysa dönüş, yalnız Rabbinedir.

               “Kellâ” kelimesi olumsuzluk edatı olup kendisinden sonra anlatılanların aslında olmaması
        gerektiğini ifade eder. Bu bağlamda, zenginliğine güvenerek şımaran ve kendini yeterli görerek

        nankörlük eden, azgınlaşıp hakka sırt çeviren insanın böyle yapmaması gerektiğini vurgular. Zira
        gerçekte insan zayıf ve muhtaç bir varlıktır; sağlık, huzur, sükûn ve emniyet içerisinde hayatını
        devam ettirebilmesi için öncelikle Allah’a (c.c.) ve kendisinin de üyesi bulunduğu toplumun diğer
        fertlerine ihtiyacı vardır. İnsanların ellerinde bulunan bütün imkânların gerçek sahibi ise kendileri
        değil, onu yaratan ve istediği anda ellerinden alma gücüne sahip olan Allah Teâlâ’dır (c.c.). Buna

        rağmen insanın sahip olduklarına aldanıp şımararak Allah’a (c.c.) itaatten uzaklaşması, kendini
        yeterli ve başkalarından üstün görmesi, kaderinin kendi elinde olduğunu iddia etmesi vb. küstahça
        tutumları bilgi, iman ve basiret eksikliğinden kaynaklandığı için Yüce Allah (c.c.) tarafından kınan-

        mıştır. 44

               Cenâb-ı Hakk’ın yaratma, ilim öğretme gibi en mühim ikramlarını unutan insan Rabbini de
        unutur ve bütün bunları kendisinden zanneder. Kimseye muhtaç olmadığını düşünür. Hatta maddi
        manevî her şeyinin bütünüyle kendisine bağlı bulunduğu Rabbini de unutur. Ona da muhtaç olma-

        dığı gafletine kapılır. Bunun en açık göstergesi, Allah’ı (c.c.) temsil eden Peygamber’i yalanlaması
        ve Allah’ın (c.c.) kelamı olan Kur’an’ı reddetmesidir. Böylece kibir ve gurura kapılarak azgınlık
        yapmaya başlar. Çıkmaz sokaklarda helak olur. Kur’an-ı Kerim; İblîs, Kârun ve Bel‘âm gibi “malı-
        mı, makamımı ve ilmimi kendim çalışarak kazandım.” diyen bedbahtları buna misal vermektedir.


               9. Gördün mü o engellemeye kalkışan kişiyi:

               10. Namaza durduğu zaman bir kulu?

               11. Ey inkârcı! Ne dersin? Ya o namaz kılan kul doğru yol üzere ise?


               12. Yahut günahtan sakınmaya çağırıyorsa!

               13. Düşündün mü (ey resulüm), ya o adam hakkı inkâr ediyor, sırt çeviriyorsa!

               14. Peki o inkârcı, Allah’ın (c.c.) her şeyi, tabii ki onun yaptıklarını da görmekte oldu-
        ğunu  bilmez  mi?


               Resulullah’a (s.a.v.) peygamberlik vazifesi verilmiş ve Rabbinin kendisine öğrettiği şekilde
        namaz kılmaya başlamıştı. Atalarının dininde ısrar eden küfrün elebaşları ise onun bu ibadet şek-
        linden rahatsız oluyordu. Ebu Cehil bir ara Kureyşlilere: “Muhammed sizin yanınızda da ellerini
        yere koyup secde ediyor mu?” diye sormuş, onlar da “evet” diye karşılık vermişlerdi. O lânetli kişi,

        küstah bir tavırla: “Lât ve Uzza’ya yemin ederim, eğer onu bu şekilde ibadet ederken görürsem
        ensesine ayağımı basarak yüzünü yere sürteceğim” diye kükremişti. Bir gün Allah Resulü (s.a.v.)


        44   Kur’an Yolu, C 5, s. 598.


                                                           74
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29