Page 22 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 22

MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI SURELER



        dilmektedir. Yani kainatın bir kitap hâline gelmesi, kalbin kainat sayfalarını çevirip hikmetleri ve

        ilahi sırları okuyabilmesidir. Hasılı insanın kainatı, kendini, Kur’an-ı Kerim’i okuması, anlaması ve
        yaşamasıdır.

               2. O insanı rahim duvarına tutunan aşılanmış bir hücreden yarattı.


               Ayette bahsedilen alak kelimesi, insanın yaratılış safhalarından bir devreye işaret eder.
        Hac suresinin 5. ayetinde ve Mü’minûn suresinin 14. ayetinde “nutfe” safhasından sonra “alaka”
        safhası  geldiği  ifade  edilmektedir.  Dolayısıyla  “alaka”,  karışık  nutfe  oluşumundan  sonraki  saf-
        hadır. Bu safha “karışık nutfe”nin yani “döllenmiş yumurta”nın rahme asılmasıyla başlar. Zaten
        “alaka” sözlük olarak ilişmek, yapışıp tutunmak, bağlı olmak anlamlarına gelir.       39


               Bu  hususta,  aynı  zamanda  bir  tıp  doktoru  olan  Maurice  Bucaille  şu  açıklamayı  yapar:
        “Yumurtanın döl yatağına yerleşmesi, onun pürtüklü özelliği sayesinde gerçekleşir. Bu pürtük-
        ler, yumurtanın gerçek uzantıları olup, toprağa yerleşen kökler gibi, yumurtanın gerekli gelişimini
        sağlamak amacıyla, ihtiyacı olan elemanları almak üzere organın derinliklerine doğru dalar. Bu

        oluşumlar, yumurtayı kelimenin tam anlamıyla döl yatağına yapıştırır. Bunların bilinmesi ise ancak
        çağımızda gerçekleşmiştir. Bu kelimeye “kan pıhtısı” veya “yapışıklık” anlamı vermek uygun değil-
        dir. İnsan, asla kan pıhtısı safhası geçirmemiştir. Dolayısıyla kelimenin ilk anlamı “asılıp tutunan

        bir şey” demek olup, bugün iyice tespit edilen gerçek duruma da tam tamına uygundur.”          40

               “Alak”  ve  “alâka”  aynı  kökten  gel-
        mektedir. Bu yüzden “alak” kelimesi insanın
        maddî  yaratılışının  başlangıcını  ifade  et-

        mekle birlikte, “rûhî bir alâka” manasından
        hareketle  yaratılışın  başlangıcının  maddî
        manevî bütün safhalarını ihtiva eder. Aynı
        zamanda okuyup öğrenme ve öğretmenin

        de ruhî bir muhabbet ve alâka ile gerçekle-
        şeceğine işaret eder. Diğer bir mana da ya-
        ratılışın başlangıcının alâka ve muhabbet
        olmasıdır. Öğrenmenin de öğretmenin de

        muhabbete bağlı olduğu ihsas ettirilir. Al-        Allah insanlara vahiy göndererek onları bilgilendirmiştir.
        lah’a (c.c.) inanmanın, O’nu tanımanın ve
        O’nun rızasına erişmek için çalışmanın aslı ve esası muhabbettir.      41


               3. Oku! Rabbin sonsuz lütuf ve kerem sahibidir.

               4. Kalemle yazmayı öğreten O’dur.




        39   bk. Elmalılı, Hak Dini, C 9, s. 324.
        40   Maurice Bucaille, Kitab-ı Mukaddes, Kur’an ve Bilim, s. 300-301.
        41   Çelik, Hakk’ın Daveti, C 5, s. 528.

                                                           72
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27