Page 19 - Tefsir Okumaları 1. Ünite
P. 19
1. ÜNİTE
OKUMA PARÇASI
Kur’an-ı Kerim Bedir savaşında düşman ordusunun yenilgiye uğratılacağını çok önceden
haber vermiş ve netice onun haber verdiği şekilde tahakkuk etmiştir:
ربُّدلا َنوُّلويو ُعمجْلا ُمَزْهيس
َ ُ
ُ َ
َ ُ َ ْ َ
“Yakında o topluluk bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklar.”
(Kamer suresi, 45. ayet)
Bu ayet, Mekke kafirlerine hitap eden yönüyle ele alındığı zaman, Kur’an’ın geleceğe ait
haber verdiği bu gaybi mucizenin çok zaman geçmeden gerçekleştiği görülür. Şöyle ki:
Bu ve devamındaki ayetlerin inişinden altı yedi sene sonra gerçekleşen Bedir savaşında
Resulullah (s.a.v.) kendisine ait çadırda iken: “Ey Allahım! Bana olan va’dini yerine getir! Bana
zafer ihsan eyle! Ey Allahım! Eğer ehl-i İslam’ın bu topluluğunu helak edersen, artık yeryü-
zünde sana ibadet edecek kimse kalmayacak!” diye dua ediyordu. Hz. Ebubekir elinden tutup:
“Ey Allah’ın Resulü, bu kadar sana yeter, çünkü Rabbine gerçekten ısrarla dua etmiş bulunu-
yorsun.” O sırada Efendimiz zırhını giyinmişti; çıkarken de şöyle diyordu: “Yakında o topluluk
bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklar. Hayır! Onlara va‘dedilen asıl ceza vakti,
kıyâmet günüdür. Kıyâmet gününün azabı, dünyadakinden çok daha korkunç ve çok daha
acıdır!” (Kamer suresi, 45-46. ayetler) ayetlerini okuyordu.
(Buhari, Tefsir 54/7)
Bedir günü öğleye doğru savaş müminlerin zaferiyle sona erdi. Ebu Cehil de dahil olmak
üzere yetmiş müşrik öldürülmüş, yetmiş kadar da esir alınmıştı. Böylece bedbaht müşrikler,
arzu ettikleri zafer şarabı yerine ecel kadehlerinden ölümü yudumladılar. Cariyeleri, şarkı söy-
lemek yerine ağlaşarak yas tuttular. Kendi saflarındaki Arapların karınlarını doyurmak yerine,
onları acıkmış cehennem çukurlarına doldurdular. Allah Resulü (s.a.v.) yine zırhı üzerinde ol-
duğu hâlde: “Yakında o topluluk bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklar” (Kamer
suresi, 45. ayet) ayetini okuyarak çadırından çıktı.
(bk. Buhari, Cihad, 89)
Hz. Ömer (r.a.) şöyle der:
Bu ayet Mekke’de indiği zaman kendi kendime; “Acaba hangi topluluk bozguna uğratılacak?
Kime karşı zafer elde edilecek?” demiştim. Bedir günü gelip de Resulullah’ın (s.a.v.) bu ayeti
okuduğunu duyunca, hezimete uğrayacağı bildirilen topluluğun Kureyş müşrikleri olduğunu
anladım. Ayetin tefsirini de o gün öğrendim.”
(İbn Sa’d, et-Tabakât, C. 2, S. 25; İbn Kesir, Bidaye, C. 3, s. 312)
2. Kur’an’ın bir başka i’caz yönü de inişinin Peygamr-
berimiz’in (s.a.v.) arzusuna uymamasıdır. Ayetler Peygam- OKUYALIM
berimiz (s.a.v.) istediği zaman inmiyor, Allah Teâlâ (c.c.) ne Nûr suresinin 1-24. ayet-
zaman istese o zaman onları indiriyordu. Bazen Peygambe- lerini iki mealden karşılaştı-
rarak okuyalım.
rimiz (s.a.v.) ayetin inmesine çok ihtiyaç duyuyordu. Hatta
gözlerini göğe doğru çevirip bekliyordu, ama ayet gelmiyor-
du. Bunun en çarpıcı örneği, eşi Hz. Aişe’ye (r.anha) zina iftirası atılınca sonucu tam bir ay bek-
lemesidir. Eğer vahiy getirmek Peygamberimiz’in (s.a.v.) elinde olsaydı, iffetine dil uzatıldığı o zor
27