Page 4 - Tefsir 3. Ünite
P. 4

TEFSİR                                                                               3. ÜNİTE



                                                                                        12
                     PAYLAŞALIM                “Size ölü, kan, domuz eti haram edildi...”  Burada ölü ve
                                               kan umumi olarak (herhangi bir istisna yapılmadan) haram
               “Tefsire gelince bil ki Kur’an,   kılınmıştır. Ancak  Peygamberimiz  “Bize iki ölü ve iki kan
            Arap dili ve Arap dilinin üslup ve   helal kılındı: İki ölü balık ve çekirgedir; kanlar ise karaciğer
            belagatiyle indirilmiştir. O indiril-  ve dalak kanıdır.” buyurarak ayeti tahsis etmiştir. 13
            diğinde Arapların hepsi Kur’an’ı      Peygamberimizin  Kur’an’ı  tefsiri,  sadece  sözle  değil,
            anlıyorlardı ve onun bütün ayrı ayrı
            kelime ve terkiplerindeki manala-  aynı zamanda fiilî bir tefsirdir. Ayette şöyle buyrulur: “Biz
            rını biliyorlardı. Kur’an tevhidi ve   bu Kitab’ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri konudaki
            dinî farzları hadiselere uygun ola-  gerçeği insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma
            rak beyan etmek maksadıyla cümle   da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.” 14
            cümle, ayet ayet inzal ediliyordu.    Bu anlatılanlar, onun tefsirinin ne kadar önemli olduğu-
            Nebi (s.a.v.) kapalı (mücmel) ola-  nu gösterir. Nitekim müfessirler de her zaman onun tefsi-
            nı açıklıyor, nâsih ve mensûhunu   rini esas almışlardır.
            ayırt ediyor, sahabeye öğretiyordu
            ve onlar da öğreniyorlardı. Ayrıca     1.2. Sahabe Dönemi
            sahabîler,  ayetlerin  nüzul sebebini
            ve bunun gerektirdiği durumları da    Sahabe  Kur’an’ın  okunması,  ezberlenmesi,  yazılması,
            öğreniyorlardı.”                   açıklanması, anlaşılması ve uygulanmasında  Peygamberi-
           (bk. İbn Haldun, Mukaddime, C 1, s. 553)   mizin yürüttüğü tüm faaliyetlere bizzat katılmışlardı. Anla-
               İbn Haldun’un sahabenin         yamadıkları bir ayeti doğrudan ona sormuş ve böylece asıl
            tefsirle ilgili hangi özelliklerine   kaynağından öğrenmişlerdi. Sahabe, ayetlerin yorumlan-
            dikkat   çektiğini   düşünerek     masında Kur’an’ın bütünlüğünü, Kur’an’ın Kur’an’la tefsi-
            arkadaşlarınızla paylaşınız.       rini, konuyla ilgili diğer ayetleri ve Peygamberimizin söz ve
                                               uygulamalarını esas almışlardır. Onlar, Tefsir ilminin temel
                                               bilgilerini gelecek nesillere aktarmışlardır.
                                                  Hz.  Ali  (r.a.)  şöyle  demiştir:  “Allah’a  yemin  ederim  ki
                                               hangi ayetin nerede ve ne hakkında indiğini bilirim. Rab-
                     NOT EDELİM                bim bana iyi anlayan bir kalp ve çok soran bir lisan lütfet-
                                               miştir. Bana Allah’ın (c.c.) kitabından sorun. Allah’a yemin
             Peygamberimiz şöyle buyurdu;      ederim ki inen her ayetin gece mi gündüz mü, ovada mı
           “Kur'an'ı şu dört kişiden öğreniniz:  yoksa dağda mı indiğini bilirim.”  Allah (c.c.) ve Resûlü'ne
                                                                              15
           Abdullah ibn Mes'ud,                mutlak bağlılıkları, imanları, ihlasları ve ilimlerini artırma-
           Muaz b. Cebel,                      ya yönelik gayretleri sahabe tefsirini önemli ve farklı kılan
           Übey b. Kaab ve                     bir başka noktadır.
           Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Sâlim'den.”
                                                  Bilgi düzeyleri, sebebi nüzule vakıf olmaları dilin ince-
                    (Buhârî, Fezâilü'l Kur'ân, 8)
                                               liklerini bilmeleri ve Peygamberimizin sohbetine katılma
                                               oranları, sahabenin tefsir düzeyinin de farklı olmasına se-
                                               bep olmuştur. Onlar arasında özellikle Ali b. Ebî Talib (r.a.),
                                               Hz. Aişe (r.a.), Hz. Ömer (r.a.), Abdullah b. Mesud (r.a.),
                                               Abdullah b. Abbas (r.a.) ve Ubey b. Ka‘b (r.a.) gibi bazı isim-
                                               ler tefsir bilgisi ile öne çıkmışlardır.

                                                  Sahabenin  Tercümanü’l-Kur’an  ünvanını  verdiği  İbn
                                               Abbas’ın (ö. 687) tefsirle ilgili rivayetleri oldukça fazladır.
                                               12  Mâide suresi, 3. ayet.
                                               13 İbn Mâce, Et’ime, 31.
                                               14 Nahl suresi, 44. ayet.
                                               15 Zehebî, et-Tefsir ve’l-Müfessirûn, C 1, s. 89.
            62
   1   2   3   4   5   6   7   8   9