Page 22 - Tefsir 3. Ünite
P. 22

TEFSİR                                                                               3. ÜNİTE



                                                   Peygamberimiz,  yaşadığı  ortamda  insan  ve  toplum
                DEĞERLENDİRELİM                 düzenini bozan uygulamalara karşı çıkmış ve bu yüzden
                                                müşrikler  tarafından  atalarının  dinini  inkâr  etmekle
              “Haksızlıkla yetimlerin  mal-
           larını yiyenler şüphesiz karın-      suçlanmıştır. Halbuki Allah (c.c.) bu surede asıl dini inkâr
           larına  ancak  ateş  doldururlar.    edenlerin kendileri olduğunu açıklamaktadır. Burada dini
           Zaten onlar alevli ateşe girecek-    yalanlamakla kastedilen şey hesap gününü yok saymaktır.
           lerdir.”                                                َ َ  ْ  ُّ ُ َ  َّ  َ ٰ َ
                        (Nisa suresi, 10. ayet)                ﴾ 2 ۙمي۪تلا عدي ي۪لا كِلذف﴿

               Yukarıdaki ayeti yetim malı         Babası ölmüş olan çocuğa yetim denir. ‘ İşte o, yetimi
           yeme açısından değerlendirelim.      itip kakar’ ayetinin birkaç manası vardır. Birincisi, yetimin
                                                hakkını yer ve babasının bıraktığı mirasa el koyarak yetimi
                                                kovar, şeklindedir. İkincisi, yetim ona yardım için gelirse
                                                merhamet etmez, hatta yanından kovar.
                                                   Üçüncüsü, o yetime zulmeder. Mesela yetimi evine ak-
                                                raba olarak aldıysa bütün ev halkına hizmet ettirir. Yetim
                                                evde herke sin kahrını çekmek zorunda kalır, şeklindedir.

                                                   Yetimi  itip  kakma,  yetim  ve  yoksullara  gereken  ilgiyi
                                                göstermeyerek  onlarla  ilgili  toplumsal  sorumluluğu
                                                reddetmek  anlamına  gelir.  Yetim  ve  yoksul,  sahipsiz  ve
                                                zayıf  kimselerdir.  Bu  yüzden  onların  velisi  toplumdur.
                                                Şüphesiz bir zincirin kuvveti, en zayıf halkası kadardır. Bu
                                                öneminden dolayı yetim ve yoksul kimselerle ilgili olarak
                                                sorumluluk duymamak, hesap gününü yalanlamakla bir
          "Bir yarım hurma ile de olsa (cehennem)
             ateşinden kendinizi koruyunuz."    tutulmuş ve böyle davrananlar uyarılmıştır.
            (Buharî, Zekât, 9-10 ve Menâkıb, 25)                     ْ  ْ  َ  َ ٰ  َ  ُّ ُ  َ َ  َ
                                                           ﴾ 3 ۜ ِ ين۪كسِملا ِماعط ع ضي لو ﴿
                                                   Miskin,  yoksul  ve  düşkün  demektir.    Ayette  ta’amu’l
                                                miskin denilmesi şu anlamı taşır: “Miskinin ihtiyacı olan
                                                yemeği vermez, ona kendi yemeğini vermediği gibi başka-
                                                larını da onu doyurmaya teşvik etmez.” Diğer bir ifadeyle,
                                                o yemek fakire aittir, onun hakkıdır, yemeği verenlere ait
                                                değildir. Bu yemek, verenlerin üzerine vacip olan fakirin
                                                hakkıdır. Veren, onu bir bahşiş olarak vermemekte, tersi-
                                                ne, fakirin hakkı olduğu için zorunlu olarak vermektedir.

                                                   Ayrıca o şahsın kendisi bu işi yapmadığı gibi evdekileri
                                                de miskinlere yemek yedirmek için teşvik etmemektedir.
                                                Yine diğer insanları, toplumdaki fakir ve muhtaçlara ye-
                                                mek yedirmek için teşvik etmemesi de bunun içine girer.
          “Bilin ki, dünya hayatı ancak bir
          oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda     Kur’an’da,  “Onların  mallarında  (yardım)  isteyen  ve
          karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat   (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir
          sahibi olma yarışından ibarettir...”   hak vardır.”      Burada da yetim ve yoksulun hakları konu-
                                                           33
                 (Hadid suresi, 20. ayet)       sunda gerekli özeni göstermeyenler uyarılmaktadır.



                                                33 Zâriyât suresi, 19. ayet.

            80
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27