Page 24 - Tefsir 3. Ünite
P. 24

TEFSİR                                                                               3. ÜNİTE


                                                 NOT EDELİM

                                                                                     َ
                                                                            ٰ
                               ْ ُ  َ  َ  ْ َ ُٓ  ْ ُ  َ  َ  َ  ُ َّ  ُ  َ  َ َ ّٰ  ُ  َ  ُٓ َ َ  َّ  َ ُّ َٓ
                          ﴾ 33 مكلامعا اولِطبت لو لوسرلا اوعي۪طاو للا اوعي۪طا اونما ني۪لا اهيا اي ﴿
                        “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa
                      çıkarmayın.”  (Muhammed suresi, 33. ayet)


                                          Bazı müctehitler “Namazdan kasıt beş vakit namazdır, bazıları
                                       da bayram” demişlerdir. Bazıları da bundan kastın genel manada
                                       namaz  olduğunu  söylemişlerdir.  Müfessirler  ise  “Nahr,  namazda
                                       elleri bağlamak, namazda elleri kaldırarak tekbir getirmek, namaza
                                       başlarken, rükû ederken ve rükûdan kalktığında elleri kaldırmak”
                                       olduğunu söylerler. Bazılarına göre bununla kastedilen murad, Kur-
                                       ban bayramı namazı kılmak ve sonra kurban kesmektir. Nahr keli-
                                       mesi  ayetin bağlamı dikkate alındığında  peygamberden kendisine
                                       bahsedilen  hayırlar  karşılığında  tüm  şükür  biçimlerini  karşılayan
                                       kurban ve namaz ibadetlerini yerine getirme anlamını içermekte-
                                       dir. 36
                                          Ayette  kurban  kesmek  teşvik  edilmiştir.  Aynı  şekilde  herkesin
                                       kurban  kesecek  mali  güce  ulaşabilmek  için  çalışması  ve  bu
                                       ibadetin, sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinden bir olduğu
                                       hatırlatılmıştır.
                                                                ُ ْ َ  َ ْ  َ ُ َ َ َ َّ
                                                            ﴾ 3 تبلا وه كئِناش نِا ﴿
                 NOT EDELİM               Müşriklerden bazıları, “Muhammed kendisinden  sonra yerine

             “Gecenin bir kısmında     geçebilecek bir oğlu bulunmayan biridir. O ölünce adı-sanı kesile-
                                                                                37
             uyanarak sana mahsus      cek, biz de ondan kurtulacağız.” diyorlardı.  Onlar, Hz. Peygamberi
              fazla bir ibadet olmak   kabile desteği olmadığı için güçsüz saymış ve erkek çocuğu olmadı-
            üzere teheccüd namazı kıl   ğı için ‘soyu kesik’ olarak nitelemişlerdir. Buna karşılık inen ayetler
            ki, Rabbin seni Makam-ı    işin onların düşündüğü gibi olmadığına dikkat çekmiştir. Ebter keli-
             Mahmud’a ulaştırsın.”     mesi, ‘soyu kesik’ demek olduğu gibi her türlü hayırdan kesilmeyi,
                (İsrâ suresi, 79. ayet)  işin devamının gelmeyeceğini de içerir. Ayet, hayrın servet, mal ve

                                       evlat sahibi olmaktan ziyade güçlü bir düşünce, sağlam bir inanç ve
                                       sarsılmaz bir ahlak sahibi olmakla elde edilebileceğini anlatmıştır. 38

                                          Müşrikler, Peygamberimizin tevhid inancında ısrar ettiği sürece
                                       kabilenin  ve  şehrin  bütün  imkânlarından  mahrum  bırakılacağını
                                       düşünmüş, sırf kalabalık ve servet sahibi olmalarının haklı olmala-
                                       rını sağlamayacağını anlayamamışlardı. Sure, Hz. Peygamberin şah-
                                       sında doğru ve güzel davranışlarda bulundukları sürece mü’minle-
                                       rin hayra ulaşacağını söyleyerek ümit verir. İnananlara buğzeden
                                       inkârcıların bu niyetlerini eyleme dökmeleri halinde bile sonuç ala-
                                       mayacaklarını belirtir.

                                       36 bk. Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, C, 9, s. 6193.
                                       37 Râzî, Mefâtîhu'l-Gayb, C 23, s. 478; Ömer Nasuhi Bilmen, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Me-
                                          ali Âlîsi ve Tefsiri, C 8, s. 4105.
                                       38 Râzî, Mefâtîhu'l-Gayb, C 23, s. 481; Mehmet Vehbi, Hulasatu’l Beyan, C 15-16, s. 6590.


            82
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29