Page 11 - Siyer 4. Ünite
P. 11
Ünıte 4
iki yüz kişilik bir ordu ile takip ettiyse de kaçtıkları için bir çatışma meydana gelmedi. Bedir tarafında
bir vadide olması sebebiyle bu gazveye Birinci Bedir Gazvesi de denilmektedir. 32
Hz. Peygamber’in katıldığı yirmi yedi gazvenin sadece dokuzunda sıcak çatışma olmuştur. Bu
savaşlar Bedir, Uhud, Müreysi, Hendek, Kurayza, Hayber, Mekke’nin fethi, Huneyn ve Taif’tir.
Bunlardan Mekke’nin fethinde ciddi bir çatışmadan da söz etmek zordur. Ayrıca Resulullah (s.a.v.)
gerek keşif gerekse baskın amaçlı gönderdiği altmışa yakın seriyyenin hedef ve planlamasını
bizzat yaptıktan sonra sahabeden birini komutan tayin etmiştir. 33
2.3. Bedir Gazvesi
Hicretten sonra Mekkeli müşriklerle
Müslümanların ilk ciddi karşılaşması
Bedir Gazvesi ile olmuştur. Ebu Süf-
yan’ın başında bulunduğu Şam’dan
yola çıkan Kureyş’e ait büyük bir ker-
vanın yaklaştığı haberi üzerine Resu-
lullah (s.a.v.) bilgi toplamaları için Talha b.
Ubeydullah ile Said b. Zeyd’i görevlen-
dirdi.
34
Hz. Peygamber, toplumu yakından ilgi-
lendiren hayati önemi haiz konularda
mutlaka sahabesi ile görüş alışverişin-
de bulunurdu. Resul-i Ekrem istişare
denilen bu yaklaşımını kervana karşı
izlenilecek yöntemi belirlerken de kul-
landı. İstişarenin sonucunda kervana
müdahale kararı alındı daha sonra Re- Görsel 4.4: Müslümanlarla müşriklerin ilk karşılaşması: Bedir
sulullah (s.a.v.) sahabileriyle yola çıktı.
Ebu Süfyan, tedbirli hareket ediyor ve aldığı istihbarat ile kervanın bir baskına uğrayabileceğini
tahmin ediyordu. Bu nedenle öncelikle Kureyş’i mallarını korumak için yardıma çağırdı. Ardın-
dan kervanını farklı ve güvenli bir yoldan götürdü. Yaklaşık bin deve tarafından taşınan yüklerin
Mekkeliler için önemi büyüktü. Bu yüzden Ebu Cehil komutasında kısa sürede büyük bir ordu
yola çıktı. Müslümanlar ise bir savaş için hazırlık yapmamışlardı. Üç yüz on dört kişinin bu-
lunduğu birlik bir kervana baskın yapacağını düşünürken bin kişilik müşrik ordusunun Bedir’e
yaklaştığı gerçeğiyle karşılaştı.
35
Ebu Süfyan, kervanın tehlikede olmadığını bildirmesine karşın Ebu Cehil savaşta ısrar etti. Ka-
bile reislerinden itiraz edenleri de korkaklıkla suçlayıp orduyu Bedir’e doğru sevk etti. Hz. Pey-
gamber’in yaptığı istişarede ise önce muhacirler söz aldı ve savaşın kaçınılmaz olduğunu “Sen
ve Rabbin gidin onlarla savaşın; biz burada oturacağız.” diyen Yahudiler gibi olmayacaklarını
bildirdiler. Ardından ensardan Sa’d b. Muaz, “Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, eğer de-
nize dalsan biz de seninle birlikte dalacağız.” diyerek savaşta sabır ve sebat göstereceklerini
söylediler. Ashâbın bu kararlı tutumu üzerine Müslüman birlikler Bedir’e doğru yola çıktı.
Müşriklerden önce gelen Müslüman ordusu, sahabeden Hubab b. Münzir’in tavsiyesiyle yük-
sekçe yerlere çekilip su tedarik ettikten sonra kuyuları kapattı. Muharebe yerine gelen müşrik-
lerin su kuyularının kapatılmış olmasının şaşkınlığına muharebeden bir gün önce yağan yağmur
eklendi. Böylece müşriklerin bulunduğu düz alan çamura bulandı. Allah’ın (c.c.) yardımı yetişmiş,
Müslümanlar hem moral hem de stratejik olarak elverişli hâle gelmişti.
32 İbn Hişâm, es-Sîre, C 2, s. 241, 248, 251.
33 bk. İbn Sa’d, Tabakât, C 2, s. 5-155.
34 Vâkıdî, Meğâzî, C 1, s. 19.
35 İbn Hişâm, es-Sîre, C 2, s. 322.
9999