Page 17 - Siyer 1. Ünite
P. 17
Ünıte 1
SUNUM YAPALIM
Sınıfta üç gruba ayrılıp Mekke’nin dinî, ekonomik ve siyasi açıdan önemini
paylaşarak araştırınız. Elde ettiğiniz bilgilerle bir sunum yapınız.
4.2. Taif
Sakif kabilesinin hâkimiyetine girmeden evvel
üzerinde bulunduğu Vec Vadisi’nin adıyla anı-
lan şehir, Sakiflilerden sonra Taif adını almıştır.
Hicaz’ın iklimi en soğuk şehri olan Taif, yaz ay-
larındaki serin havası sebebiyle Mekke’nin ile-
ri gelenlerinin yazlık şehri olma özelliğini taşı-
yordu. Şehir, zengin su kaynaklarına ve verimli
topraklara sahip olmasının yanında Arabis-
tan’ın doğu, batı ve güneyden gelen yollarının
kesişme noktasında yer almaktaydı. 63
Taif şehrini de içine alan Vec Vadisi’ndeki yer-
leşimin Nuh tufanından önce başladığı rivayet
edilmektedir. Tufandan sonra şehrin ilk sakinle- Görsel 1.9: Mekkelilerin sayfiye şehri olan Taif
ri olarak Amâlikalılar kabul edilir. Semud kavmi
Amâlikalıları buradan çıkarmış, daha sonra pek çok Arap kabilesi burada bir süre ikamet etmiştir.
64
Zirai alanda kendilerini geliştiren Sakifliler, Taif’i meyve bahçeleri ve üzüm bağlarıyla doldur-
muşlardır. Sulama işleri için derelere bent ve barajlar da yapmış kısa sürede şehri bayındır hâle
getirmişlerdir. Âmiroğulları ile aralarında oluşan düşmanlık sebebiyle bir süre şehri terk etmek
zorunda kalsalar da tarımdan anlamayan Âmiroğulları, onların şehre dönmesine izin vermek
zorunda kalmıştır.
Sakiflilerin idaresindeki şehirde tarım ve hayvancılığın yanında çeşitli el sanatları ve ticaret de
hayli ilerlemişti. Taif’in ürettiği kuru üzüm, şarap, zeytinyağı ve bal gibi ürünler bütün Arabis-
tan’da tanınmaktaydı. Şehir, ayrıca deri işlemeciliğinde de şöhretini tüm Arabistan’a duyurmuş-
tu. Taiflilerin ürünlerini başlangıçta Mekkeli tüccarlar Arabistan’ın her tarafına ulaştırmaktaydı.
Bir süre sonra Taifliler de ticaret işinde ustalaştılar. Şehirdeki ticari canlılık, bazı Yahudi tüccarların
ilgisini çekmiş ve bu durum şehirde az da olsa Yahudi nüfusun bulunmasına sebep olmuştur.
65
4.3. Yesrib
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hicretinden sonra Medine adını alan Yesrib, Uhud ve Âir dağlarının ara-
sında kurulmuştur. Etrafında volkanik oluşumlar bulunan şehir su kaynakları bakımından olduk-
ça zengindir. Amâlikalılar Yesrib’in ilk sakinleri olarak kabul edilir. Şehrin sonraki sakinleri olan
Yahudilerin Yesrib’e gelişleri hakkında birden fazla rivayet vardır. Ağır basan görüş, Bâbil Kralı
Buhtunnasr’ın, Kudüs’ü işgal ettikten sonra Bâbil’e sürdüğü Yahudilerden bir kısmının Yesrib’e
gelip yerleştikleridir. Hıristiyanlığın Suriye’de yayılmasının ardından Romalıların baskısına maruz
kalan Filistin ve Suriye Yahudileri de kendileri için güvenli bölge olarak Yesrib’i seçmiş ve buraya
yerleşmişlerdir. Bunlar Benî Kurayza, Benî Kaynuka ve Benî Nadir isimli Yahudi kabileleridir. 66
63 Yakut el-Hamevî, Mu’cemu’l-buldân, C 4, s. 8.
64 Taberî, Târîh, s. 206; Belâzürî, Ensâb, C 1, s. 29.
65 Yakut el-Hamevî, Mu’cemu’l-buldân, C 4, s. 8-12.
66 Semhûdî, Vefâü’l-vefâ, C 1, s. 157.
2929