Page 16 - 11. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 16
Resul-i Ekrem, büyük-küçük ayrımı yapmadan vazifesini gerçekleştirirdi. Kendisine ara
sıra yardım eden Yahudi çocuğunun hastalandığını duyunca onu ziyaret ederek İslam’a
çağırdı. Ziyaretten memnun kalan çocuk, babasının müsaadesi ile Müslüman oldu. Resu-
lullah (s.a.v.), bunun üzerine büyük bir sevinç yaşadı.
53
Bir Hadis
Hz. Âişe şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v.) birinden hoşa gitmeyen bir söz duy-
duğunda o şahsın adını vermez “Bazı kimselere ne oluyor da şöyle şöyle konuşuy-
or!” der, genel bir ifadeyle şahsı rencide etmeden uyarırdı. (Ebu Dâvûd, Edeb, 5.)
Allah Resulü’nün (s.a.v.) güler yüzlü, nazik biri olması ve kimsenin kusuruna bakmaması
davetinin daha etkili olmasını sağlıyordu. Kimseye zorluk çıkarmaz, iki şeyden birini seç-
54
me hakkı olduğunda kolay olanı seçerdi. Evinde iki gün arka arkaya yemek pişmeyen, bazı
günler açlıktan karnına taş bağlayan Nebi (s.a.v.), kendisinden bir şey isteyen kimseyi ise
geri çevirmezdi. O, Uhud Dağı kadar altını olsa hepsini dağıtacak kadar cömertti. Ancak
kendine yapılanı affetse de Allah’a hürmetsizliği bağışlamazdı. Alçak gönüllü, lüks ve israfı
55
sevmeyen Peygamberimiz (s.a.v.), her yönüyle mükemmel ve örnek alınacak bir insandı.
Düşünelim Paylaşalım
Dürüst olmak insana neler kazandırır? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla
paylaşınız.
5. İslam Davetinde Öncü Sahabiler
“Sizden; hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulun-
sun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” ayetindeki müjdeye ulaşmak isteyen ilk mümin-
56
ler, aynı zamanda bu dinin ilk davetçileri olmuştur.
Hz. Peygamber zamanında yaşamış, Müslüman olarak Resulullah’ı (s.a.v.) çok kısa bir
süre olsa da görmüş, onun sohbetinde bulunmuş ve yine Müslüman olarak ölmüş kim-
seye sahabi denilir. Bu kelimenin çoğulu olarak “ashab” ya da “sahabe” kelimeleri kulla-
nılır. Hz. Peygamber’in arkadaşı olma şerefine erişen sahabiler, bu ayrıcalığın getirdiği
57
sorumluluğun da farkında olarak hareket ettiler. Onlar son nefeslerine kadar Allah’ın (c.c.)
kelamını daha uzağa taşımaya çalışırken Rablerine kavuşmuşlardı. Kabirlerinin doğduk-
ları topraklardan çok uzakta olması ancak bu samimiyet ve gayret ile izah edilebilir.
Hz. Ebu Bekir
İnsani ilişkileri son derece güçlü olan Hz. Ebu Bekir, sahip olduğu sosyal statü ve çevre-
siyle geliştirdiği iletişim sebebiyle toplumda saygın biri olarak kabul ediliyordu. Bu özellik-
leriyle bilinen Hz. Ebu Bekir, kendisini İslam’a çağıran yakın dostunun davetine katılmakta
en ufak bir tereddüt göstermemişti. 58
53 bk. Buhârî, Cenâiz, 79.
54 bk. Müslim, Zikr, 38; Tirmizî, Hudud, 3.
55 bk. Buhârî, Edeb, 80.
56 Âl-i İmrân suresi, 104. ayet.
57 Dinî Terimler Sözlüğü, s. 419.
58 İbn Hişam, es-Sîre, C 1, s. 269.
28