Page 7 - Hitabet ve Mesleki Uygulama 2. Ünite
P. 7
DİNÎ HİTABET
Muhataba yumuşak davranmak: Kur’an-ı Kerim’de dinî tebliğde bulunan kişinin muhatabına
olumlu bir şekilde yaklaşması emredilmektedir. Allah Teala Peygamber Efendimiz’e hitaben şöyle
buyurmuştur:
ِ ِ
ِ ٍ
ِ
ِ
ِ
...كلوح نم اوضفن َ لا ِ بْلقْلا َ ظيلغ اًّظف تنك وَلو مهَل تنل للا نم ةمحر امِبف َ
َ
ّٰ
َ
َ
ُّ َ ْ
َ ْ ُ
َ
َ ْ
ْ َ ْ
َ
ُ
َ ْ َ َ
ْ َ ْ
“Allahın rahmeti sebebiyledir ki sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsay-
dın, çevrenden dağılıp giderlerdi... “ 17
BULALIM
Kur’an-ı Kerim’de birçok hitap cümlesi yer almaktadır. Bunlardan birkaç tanesini bularak
yazınız.
• “Ey İman Edenler!...”
• .............................................................................................................................................................
• .............................................................................................................................................................
• .............................................................................................................................................................
• .............................................................................................................................................................
• .............................................................................................................................................................
• .............................................................................................................................................................
Sünette Hitabet İlkeleri
Hz. Peygamber (s.a.v.) konuştuğu dilin bütün inceliklerine vâkıf olarak insanlarla iletişim kurmuş-
tur. Kullandığı kelimeler son derece pürüzsüz ve kulağa hoş gelecek şekilde idi. Hızlı konuşmaz, açık
18
ve tane tane konuşurdu. Hatta dinleyen kişi sözünü hemen ezberleyebilirdi. Sahabe-i kiram, onun
konuşmasının her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açık olduğunu ifade etmiştir. 19
Peygamberimiz (s.a.v.) konuşmalarında muhatabın anlayış ve kavrayış seviyesini dikkate alırdı.
Kendi seviyesinde olmayan bir konuşmayı takip etmek dinleyiciye bıkkınlık verir. Kavrayamayacak-
ları bir konu karşısında, insanın şüphe ve tereddüt içinde kalması ve yanlış anlaması mümkündür.
Konuşmacı dinleyiciye göre bir üslup tercih etmelidir. Rasulullah (s.a.v.) muhatabının durumuna göre
uzun-kısa, basit-edebi olabilecek ifadeler seçer, maksadını muhatabının anlayacağı şekilde anlatırdı.
17 Âl-i İmran suresi, 159. ayet.
18 bk. Buhârî, "Menâkıb", 23.
19 bk. Ebû Dâvûd, "Edeb", 18.
41