Page 8 - Hitabet ve Mesleki Uygulama 1. Ünite
P. 8
HİTABET VE MESLEKİ UYGULAMA
Güvenilirlik: Din hizmetinde bulunan kişinin hedef kitlesinde istenen etkiyi meydana getirebil-
mesi, güvenilir bir kişi olmasına bağlıdır. Bu yüzden peygamberler en güvenilir insanlardır. Peygam-
berimiz de kendisine inanan inanmayan herkesin güvenini kazanmıştı. Yüce Allah Peygamber'inin bu
durumu hakkında şöyle buyurmuştur; “...Ben sizin için güvenilir bir nasihatçiyim.” İrşat görevlisi,
12
sadece mahalle ve cami ile bağlantılı bir noktada değil, hayatın her alanında söyleyecek sözü olan
düşünce insanı, adeta bir kanaat önderi olabilmelidir.
Meslektaşlarıyla İş Birliği: Din görevlisi, üstlendikleri hizmetlerdeki verimliliği artırmak ve top-
lumsal problemleri çözmek için meslektaşlarıyla iş birliği yapmalı, örnek bir dayanışma sergilemelidir.
1.3. Din Hizmetlerinde Görevler
Müftü Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak din hizmet-
Kur’an lerini yerine getiren görevliler şunlardır: Müftü, vaiz,
kursu Vaiz imam hatip, müezzin-kayyım, Kur’an kursu öğreticisi.
öğreticisi
Diyanet 1.3.1. Müftülük ve Vaizlik
İşleri
Başkanlığına Dinî bir konu hakkındaki soruya verilen cevaba “fet-
Bağlı Din va” denir. Müftü ise “fetva veren” yani fıkhi bir mesele-
Hizmetlerini nin dinî hükmünü açıklayan kimsedir. Müftü, “helaldir”,
Yerine Getiren
Görevliler “haramdır”, “caizdir”, “caiz değildir”, “bu işin dinî hükmü
şudur” gibi ifadelerle hükümleri nakleder veya açıklar.
Bu sebeple fetva vermek sorumluluk gerektiren bir
Müezzin- İmam iştir. Bu görevi yapacak kimsenin Kur’an ve sünnetin
kayyım hatip genel ve özel hükümleri ayrıca şer‘i delillerden hüküm
elde etme yöntemi konusunda yeterli bilgiye sahip ol-
ması gerekir. Kur’an-ı Kerim’de yeterli bilgiye sahip olmadan dinî konularda hüküm vermenin ağır
13
bir vebal olduğu bildirilmiştir:
PAYLAŞALIM
İl veya ilçe müftülüklerinden randevu talep ederek "müftülük" görevi ile ilgili bir röportaj
yaparak sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
نا بذكْلا للا ىَلع اورـتفتل مارح اَذهو ٌ للاح اَذه بذكْلا مكتـنسْلَا فصت امل اوُلوقت َلاو
ْ
ُ
َّ
ّٰ
َ
ُ َ
َ
َ
َ
ٰ
ُ ُ َ
َ
َ
ٰ َ
َ
َ
َ
َ
َ
َ َ ٌ َ
ُ
ُ
ِ
ِ
ِ
ِ
نوحلفي َلا بذكْلا للا ىَلع نورتفي نيذَّلا
ْ
َ
ْ
ّٰ
َ
َ
ُ ُ َ َ ُ َ َ
“Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, ‘Bu helaldir, şu da haramdır.’ demeyin, çünkü Allah’a
karşı yalan söylemiş olursunuz. Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar hiçbir zaman kurtuluşa
eremezler.” 14
12 A’raf suresi, 68. ayet.
13 Fahrettin Atar, İslam Adliye Teşkilatı, s. 117-126; Ahmet Yaman, Fetvâ Usûlü ve Âdâbı, s. 20.
14 Nahl suresi, 116. ayet.
18