Page 14 - Hadis 4. Ünite
P. 14
HADİS
faziletine dair sahih bir şekilde nakledilen hadislerle yetinmeyerek onlara yenilerini ekledi-
ler. “Ali insanların en hayırlısıdır. Ona inanmayan kâfirdir.” uydurması buna örnek olarak
25
verilebilir. Bu ve benzeri rivayetlere karşı, Muâviye b. Ebî Süfyân taraftarları arasındaki
26
kötü niyetli kişiler, Muâviye b. Ebî Süfyan’ın faziletine dair hadisler uydurarak cevap verdiler.
“Allah katında güvenilir üç kimse vardır: Ben, Cebrâil ve Muâviye b. Ebî Süfyan.” uydurması
27
buna bir örnektir.
Fıkhî mezhepler adına uydurulan hadisler de grup görüşünü savunmak için hadis uy-
durma başlığına dahil edilebilir. İkinci asır ve sonrasında oluşan fıkhî mezheplerin cahil ve
dini hassasiyeti düşük taraftarları kendi mezheplerini ya da imamlarını öven, diğerlerini ise
aşağılayan uydurmaları topluma yaymaya çalıştılar. Bu uydurmalardan birine göre güya Al-
lah Resulü şöyle demiş: “Ümmetimden Muhammed b. İdrîs (eş-Şâfiî) adında biri çıkacak.
Ümmetime şeytandan daha fazla zararlı olacak. Yine ümmetimde adı Nu‘man, künyesi Ebu
Hanîfe olan biri gelecek ve ümmetimin ışığı olacak.” Bu gibi uydurma rivayetler körü körü-
28
ne mezhep bağlılığının nereye varacağını göstermektedir.
b) İslam Düşmanlığı
Müslümanlar, Resul-i Ekrem’in vefatından sonra Hz. Ebu Bekir döneminde, İslam’ı terk
ederek halifeye savaş açan kimselerle mücadele etmişler, Hz. Ömer döneminden itibaren
ise hızlı bir fetih hareketine girişmişlerdi. O dönemin büyük devletlerinden biri olan İran
bölgesindeki Sâsânî Devleti kısa sürede dize getirilmiş ve oldukça geniş bir toprak parçası
İslam devletine katılmıştı.
Savaş gücüyle Müslümanları yenemeyeceklerini anlayan ve daha sinsi bir plan geliştiren
kişiler, uydurma hadisler yoluyla İslam toplumunu yıkmayı denediler. Zındıklar yani Allah’ın
birliğini ve ahiret gününü kabul etmiş görünmelerine rağmen kalpleri İslam’a karşı kinle dolu
olan bu şahıslar, anlamı oldukça saçma hadisleri toplumda yaymaya gayret ettiler. Onlar
bu vesileyle aslında İslam’ın akıl almaz fikirler içerdiğini vurgulamak istemişlerdir. “Rabbimi
Mina’da insanların önünde boz bir deveye binmiş halde gördüm, üzerinde yün bir cübbe
vardı.” şeklindeki uydurma rivayet böyle bir zındıklığın ürünüdür.
29
c) İslam’a Hizmet Arzusu
Hadis uydurmayı tetikleyen en düşündürücü sebeplerden birisi İslam’a hizmet etme ar-
zusudur. Kendini dindar sanan bazı Müslümanlar, çevresindekilerin namaz, oruç gibi ibadet-
lere düşkün olmadıklarını görünce, bu ibadetleri çekici hale getirmek için Peygamber adına
hadisler uydurmuş, vaatlerde bulunmuşlardır. “Şu sureyi şu kadar okursan şöyle şöyle sevap
alırsın.” şeklindeki uydurmalar bu çeşide örnek olarak verilebilir.
30
“Ağacın kurdu içinde olur.” atasözünü haklı çıkartırcasına bu şahısların İslam’a verdikleri
zarar, diğerlerinden daha fazla olmuştur. Çünkü bu kişiler; ibadet eden, görünüş itibariyle
25 İbnü’l-Cevzî, Mevzûât, 1, 348.
26 M. Yaşar Kandemir, Mevzu Hadisler, s. 34.
27 İbnü’l-Cevzî, Mevzûât, 2, 17.
28 İbnü’l-Cevzî, Mevzûât, 2, 48.
29 Aliyyü’l-Kârî, el-Esrârü’l-Merfua, s. 209.
30 M. Yaşar Kandemir, Mevzu Hadisler, s. 56-61.
104