Page 5 - Fıkıh Okumaları 2. Ünite
P. 5
2. ÜNİTE
İstincânın su ile yapılması esasdır. Suyun bulunmadığı durumlarda ise temizliğe ve sağlığa el-
verişli araçlarla yapılması gerekir. Günümüzde tuvalet kağıdı olarak üretilen özel kağıtların bu
amaçla kullanılmasında dinen bir sakınca bulunmamaktadır. Tuvalet kağıdı istincâ amacıyla
kullanılsa da İslam’ın öngördüğü temizlik için tek başına yeterli olmayabilir. Bunun için su ve
tuvalet kâğıdını beraber kullanmanın daha doğru olacağı söylenebilir.
İstincâ sol elle yapılır. Bu esnada suyun ve diğer temizlik malzemelerinin israfından ka-
çınılmalıdır. Su ile temizlendikten sonra kurulanmak temizlik ve sağlık açısından önemlidir.
Manevi ve Hükmi Temizlik
Manevi veya hükmi temizlik, abdest
almak ve cünüplükten temizlenmektir.
Bu durumda olan kimselerin madden
ve hükmen temiz olabilmesi için dinin
önerdiği temizlik şekli olan abdest ve
gusül almaları gerekir. Abdesti olmayan
kimse, bu iş için elverişli olan suyu kulla-
narak ve şartlarına uygun olarak abdest
aldığında küçük hadesten temizlenmiş
olur. Cünüp olan kadın ve erkek, hayız
kanı kesilen, lohusalığı sona eren kadın
gusül abdestini şartlarına uygun olarak
aldığında büyük hadesten arınmış olur.
Büyük hades ve küçük hades durumun-
da gusül ve abdest almak imkânsız olur-
sa bunlara alternatif olarak teyemmüm
Abdesti olmayan kimse abdest aldığında adı verilen özel ve sembolik mahiyet
küçük hadesten temizlenmiş olur. taşıyan hükmi temizliğe başvurulur.
Özürlünün Abdesti
İbadetler ve temizlik bakımından özürlülük; devamlı burun kanaması, idrarı tutamama,
devamlı kusma, devamlı kanayan yarası olma gibi abdesti bozan ve kısmen süreklilik taşıyan
bedenî rahatsızlıkların bulunma durumudur. Bunların sonucunda meydana gelen rahatsızlık-
7
lara özür (mazeret) adı verilir. Akıntısı bulunan kadınlar ile tıbbi cihazlara bağlı olarak tedavi
gören hastalar bu gruba dahildir. Abdesti bozan şeyler konusunda özürlü kimseler için özel
hükümler getirilerek bu kimselerin ibadet etmesine fırsat tanınmıştır. Bu durumlardan biriyle
karşı karşıya kalan kimseler, mazeretleri en az bir namaz vakti boyunca devam edip sonra her
vakit içinde en az bir kere nüksettiği zaman özür sahibi sayılırlar. Özür sahibi olanlar her vakit
için abdest alır, iki vakit arasında mazereti dışında bir sebeple abdesti bozulmadığı sürece her
türlü ibadeti yapabilirler. Ancak vaktin çıkmasıyla abdestlerini yenilemeleri gerekir. Özür se-
bebi olan durum bir tam vakit görülmediği zaman özür durumu biter ve kişi normal kimseler
gibi hareket eder.
7 Diyanet İşleri Başkanlığı, İlmihal, C. 1, s. 201.
31