Page 12 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3. Ünite
P. 12

Yorumlayalım

                “Sahabeden  Câbir  diyor  ki:  “Ben
                Hz.  Peygamber’in  meclisinde  yüz-
                lerce kere bulundum. Arkadaşlarıyla
                mescitte  otururlardı.  Ashabı  şiirler
                okur, cahiliye devrinden söz ederler-
                di. O konuşulanları sessiz bir biçim-
                de  dinler,  zaman  zaman  da  onlarla
                birlikte gülümserdi.” (Tirmizî, Edeb,
                70.)
                Yukarıda  verilen  hadise  göre
                Hz.  Peygamber’in  edebiyata  bakı-
                şını yorumlayınız.
                                                            Görsel 3.11: Mehmet Akif ERSOY (1873-1936).
            Mevlana Celâleddîn-i Rûmî “Mesnevi”sinde; Yunus Emre şiir ve ilahilerinde Allah (c.c.)
            aşkını anlatmışlardır. Bu isimler tarafsızlık, uzlaştırıcılık, ve evrensel duyguları dile getir-
            meleri sebebiyle Türk edebiyatının bütün tarzlarını etkilemişlerdir. 38
            Osmanlıda da edebiyatta zirve isimler ortaya çıkmıştır. Divan şairi Fuzulî’nin, Hz. Peygamber’i
            metheden “Su Kasidesi” edebiyatımızda çok meşhurdur. Yakın dönemde de İstiklal şairi
            olarak tanınmış olan Mehmet Akif Ersoy “Safahat” adlı eseriyle iz bırakmıştır.

            Musiki

            İslam toplumu, Hz. Peygamber döneminden itibaren musiki ile ilgilenmiştir. Hz. Peygamber
            Kur’an’ın güzel sesle okunmasını teşvik etmiş ve ezanın güzel sesli kimseler tarafından
            okunmasını istemiştir. Ayrıca insanların düğün gibi zamanlarda da musiki eşliğinde ölçülü
            biçimde eğlenmelerine izin vermiştir. 39

            İslam dini, musikiyi yasaklayan bir tutuma sahip değildir. İslam’ın musikiye bakışı ve di-
            ğer sanatlardan beklentisi dinin öğretileriyle ters düşmemesidir. Musikinin Allah’tan (c.c.)
            uzaklaştırmayan,  iyiye  ve  güzele  yönlendiren  bir  yapıda  olması  İslam’ın  aradığı  temel
            kuraldır. 40

                Bilgi Kutusu

               Selçuklu Sultanı III. Alâeddin Keykubad, Osman Gâzi’ye 1289’da beylik alâmeti olarak
               sancak ile beraber davul ve tuğ göndermişti. Bando, hükümdarlık alâmetlerinden
               sayılırdı.  Sulh  zamanında  halkın  maneviyatını  ayakta  tutmak;  seferde  ise  askeri
               yüreklendirmek  ve  düşmanın  moralini  bozmak  fonksiyonunu  yerine  getirirdi.
               Kaşgarlı  Mahmut  döneminde, Türkistan  hükümdarları  nezdinde  kös,  davul,  zurna
               ve zil bulunan bir mızıka vardı. Osmanlılar zamanında mehter adı verilen mızıka
               takımı, sulhta saray, seferde otağ-ı hümayun (padişah çadırı) önünde nevbet vurur
               (konser verir); padişah da Selçuklu Sultanı’na hürmeten ayakta dinlerdi.
                           http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=472, (Erişim tarihi: 02.05.2018)



            38  Mustafa K. Yılmaz, Yunus Emre’de Peygamber Sevgisi, s. 342-346.
            39  bk. Buhârî, Îdeyn, 25; Müslim, Îdeyn, 17.
            40  Mustafa Kılıç, İslam Kültür Tarihinde Musiki, s. 400-407.
                                                       69
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17