Page 10 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3. Ünite
P. 10

etmesi, onun mabet merkezli bir medeniyet
            anlayışını benimsediğini göstermektedir.  30

            Karahanlılarla başlayan Türk-İslam mimarisi
            gerek kerpiçten gerekse tuğladan eserleriy-
            le  kendilerinden  sonrakilere  yol  gösterici
            olmuştur. Türklerin kervansaray mimarisin-
            de geliştirdikleri çeşitli teknikler de olduk-
            ça ilham vericidir. Selçuklular ve Beylikler
            döneminde büyük, görkemli kapı mimarileri
            ön plana çıkarken Osmanlıda görkemli ka-
            pıların yerini kubbe mimarisi almıştır. İslam     Görsel 3.8: Süleymaniye Camii, İstanbul.
            mimarisinde kubbe, şekil olarak sonsuzdan
            birliğe yükselişi sembolize eder. Ayrıca ca-
            milerdeki  minareler,  Osmanlıda  uzun  ve
            ince bir yapıya dönüşmüştür. 31
            Osmanlıda,  cami,  mescit,  medrese,  tür-
            be, çeşme, han, hamam vb. tarzda yapılar
            oluşturulmuştur. Osmanlı mimarları denildi-
            ğinde akla ilk gelen kişi olan Mimar Sinan,
            bıraktığı muhteşem eserlerle görenleri hay-
            rete  düşürmektedir.  Osmanlı  mimarisinde
            kubbeler, özel teknikleriyle Mimar Sinan’la        Görsel 3.9: Mevlana Türbesi, Konya.
            zirveye ulaşmıştır.




                Bilgi Kutusu

                Mimarbaşılık görevini kırk sekiz yaşında üstlenen Mimar Sinan mesleğinde kaydettiği
                aşamaları üç ayrı yapıyla somutlaştırarak tanımlar: “Çıraklık eserim” dediği Şehzade
                Camii, “kalfalık eserim” diye nitelendirdiği Süleymaniye Camii ve “ustalık eserim”
                dediği II. Selim adına Edirne’de inşa ettiği Edirne Selimiye Camii.
                                       (Selçuk Mülayim, “Sinan”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 37, s. 225-226.)


            Edebiyat
            Edebiyat; bir milletin duygu, düşünce ve değerlerinin dil aracılığıyla aktarılmasını sağlayan
            sanattır. Kelime ve kavram olarak Türkçede Tanzimat’tan sonra kullanılmaya başlanmış
            ve bu tarihten sonra gittikçe yaygınlaşmıştır. Edebiyat hiçbir maddi malzemeye, alete,
            mekâna bağlı olmayan, düşünsel bir sanattır. 32

            Kur’an-ı  Kerim’in  Allah  tarafından  Hz.  Muhammed’e  (s.a.v.)  indirilmesinden  ve  İslam
            dininin Arabistan’ın her tarafına yayılmasından sonra Arap aleminde her konuda olduğu
            gibi edebiyat ve şiir alanında da bir nevi devrim meydana gelmiştir.  Şiirler inanç, ahlak,
                                                                               33
            dürüstlük  ve benzeri konularla ilgili olarak yazılmıştır. 34

            30  bk. Özcan Güngör, Mabetten Medeniyete, s. 14-15.
            31  Suut Kemal Yetkin, İslam Sanat Tarihi, s. 63-69.
            32  M. Orhan Okay,  “Edebiyat”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 10, s. 395.
            33  bk. Bakara suresi, 23. ayet; Buhârî, Edeb, 90; Tirmizî, Edeb, 69.
            34  bk. Buhârî, Edeb, 90; Ebû Dâvûd, Edeb, 95; Tirmizî, Edeb, 69; İbn Mâce, Edeb, 41.
                                                       67
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15