Page 4 - Akaid 1. Ünite
P. 4

AKAİD İLMİ                        1. Ünite


                  Hak dine ve tevhid inancına bağlanmak insan için var olduğu andan itibaren geçerli bir ha-
            kikat, fıtri bir özellik olduğundan, din ilk insan olan Hz. Âdem ile başlamıştır. Nitekim Allah Teala
            başlangıçtan itibaren Hz. Âdem’e doğru ile yanlış yolu bildirerek birtakım mükellefiyetler yükle-
                13
            miş,  onu peygamber seçerek âlemlere üstün kıldığını, hidayeti bulmasını ve doğru yaşamasını
            sağlayacak bilgileri kendisine verdiğini buyurmuştur.  Hz. Âdem’den Peygamber Efendimiz’e kadar
                                                          14
            gelen bu dinin müşterek adı olan İslam, hiçbir şekilde ortak koşmaksızın sadece Allah’a (c.c) gö-
            nüllü itaat ve teslimiyet, bu itaatin kalp ve dille benimsenip ortaya konulması ve sonucunda O’nun
            emir ve yasaklarına uyarak kulluk edilmesidir. Farklı dönemlerde gelen peygamberlerin getirdiği
            şeriatler yani emir ve yasaklar farklı olabilse de inanç ve genel ahlâk ilkeleri kesinlikle değişik-
            lik göstermemiştir. “Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye Nuh’a emrettiğini, sana
                                                                                            15
            vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya buyurduğumuzu Allah size de din kıldı...”  ayeti,
            tüm peygamberlerin mesajlarındaki birlik ve bütünlüğün ifadesidir. Nitekim Allah Teala “Şüphesiz,
                                         16
            Allah nezdinde din, İslam’dır...”  buyurduktan sonra, Ehl-i Kitab’ın kıskançlık, ihtiras ve kinlerin-
                                                       17
            den dolayı İslam’dan uzaklaştıklarını bildirmiştir.  Yüce Allah hak dine bağlanan müminleri gerek
            daha önce gelmiş kitaplarda gerekse Kur’an’da “Müslümanlar” olarak isimlendirmiştir.  Nitekim
                                                                                          18
            Hz. İsa’ya iman etmiş Havârîler kendilerinin “Müslümanlar” olduğunu söylemişler,  Hz. İbrahim
                                                                                      19
            ve Hz. Yakub, evlatlarına “...Oğullarım! Allah sizin için bu dini seçti. O hâlde ancak Müslümanlar
                          20
            olarak ölünüz!”  şeklinde vasiyette bulunmuşlardır. Bütün bunlar, tüm peygamberlerin getirdiği
            dinin yani İslam’ın bir olduğunun göstergesidir. Nitekim Allah Teala “Kim İslam’dan başka bir din
            ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenler-
            den olacaktır.”  buyurarak bu gerçeğe işaret etmiştir.
                         21
            2. Akaidin Tanımı, Konusu ve Amacı


                 Akaidin Tanımı
                Akide  kelimesi  sözlükte,  gönülden
            bağlanılan,  düğüm  atmışcasına  inanılan
            şey anlamına gelir. İtikad ise bir şeye gönül
            bağlamak, düğüm atmışcasına (kesinlikle)
            inanmak, gönülden benimsemek demektir
            ve iman terimi ile eş anlamlıdır. Akide ke-
            limesinin çoğulu olan akaid ise terim ola-
            rak inanılan şeyler, akideler, dinî inançlar,
            gönülden  bağlanılan,  kesinlikle  inanılan
            şeyler, itikatlar demektir. İslam akaidi, İs-
            lam’ın temel inanç esasları ve hükümleri-
            ni, Kur’an-ı Kerim ve hadisler çerçevesinde
            inceler.  Akaid  ilmi;  Allah’ın  (c.c)  varlığını,
            birliğini, sıfatlarını, fiillerini, yaratmada ve
            hükmetmede  eşsizliğini,  ahiretle  ilgili  ko-
            nuları, meleklere, kitaplara ve peygamber-
            lere  imanı,  kaza  ve  kaderle  ilgili  konuları
            ele alır.                                              Allah (c.c) en büyüktür.



            13. bk. Tâhâ suresi, 117. ayet; A‘râf Suresi, 19. ayet.
            14. bk. Âl-i İmrân Suresi, 33. ayet; Bakara suresi, 37. ayet.
            15. Şûra suresi, 13. ayet.
            16. Âl-i İmrân suresi, 19. ayet.
            17. bk. Âl-i İmrân Suresi, 19. ayet.
            18. bk. Hac suresi, 78. ayet.
            19. bk. Âl-i İmrân suresi, 52. ayet; Mâide suresi, 111. ayet.
            20. Bakara suresi, 132. ayet.
            21. Âl-i İmrân suresi, 85. ayet.

             14
   1   2   3   4   5   6   7   8   9