Page 21 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 21
6. ÜNİTE ADAB-I MUAŞERET
Allah (c.c.) ve Resulü’nün önemle vurguladığı hususlardan biri de “sıla-i rahim”dir. Yü-
ce Rabb’imiz, bir ayette şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi or-
tak koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak
komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davra-
nın...” Akrabalık bağı anlamına gelen sıla-i rahimi terk etmek büyük bir günah sayılırken,
515
akraba ziyareti ise Allah’ın (c.c.) rahmetini celp eden bir davranış olarak nitelendirilmiştir:
“...Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve ak-
rabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir.” 516
Akrabalarımızdan sıkıntıda olanlara maddi ve manevi yardımda bulunmalıyız. Yardıma
muhtaç olmayanların gönüllerini alıp büyük olanlara saygılı davranmalı, küçük olanlara şef-
kat ve merhametle muamele etmeliyiz. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v); “Akrabasının
yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten
kimse, kendisiyle alakayı kestikleri zaman bile onlara iyilik etmeye devam edendir.” buyurmuştur.
517
Musibetle karşılaşan kişiyi teselli etme ve sabra teşvik etme manalarına gelen taziye,
daha çok cenaze sahibine başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini bildirmek için yapılan ziya-
rete denir. Bu tür ziyaretlerde ziyaret edilen kişi, “Allah ecrini artırsın.” “Sabr-ı cemil versin.”
“Şükretmeyi nasip etsin.” gibi dualarla teselli edilir. Resulullah (s.a.v): “Bir musibeti sebebiyle
din kardeşine taziyede bulunan mümine, Allah Teala kıyamet günü kerem elbiselerinden giydirir
(şeref bahşeder).” buyurarak taziyede bulunmanın önemini bildirmiştir.
518
Kabir ziyaretleri de unutulmamalıdır. Resulullah (s.a.v), “… Kabirleri ziyaret etmek isteyen
ziyaret etsin. Çünkü kabir ziyareti bize ahireti hatırlatır.” buyurmuştur. Böylelikle kabir ziya-
519
retlerinde asıl maksadın, ahireti hatırlamak ve o güne hazırlanmaya önem vermek olduğunu
açıkça ortaya koymuştur. Bu ziyaretlerde dua etmeli, kabirdekilerden yardım dilemek, orada
mum yakmak, kurban kesmek gibi hurafelerden kaçınmalıdır.
Netice itibariyle Allah (c.c.) ve Resulü tarafından tavsiye edilen ve salih amel kapsamın-
da olan ziyaretleşmek, İslam ahlakının bir gereğidir. Müslüman ister yakın ister uzak olsun
imkânlar dahilinde dost ve akrabalarını ziyaret etmeyi ihmal etmemelidir. Hastalıkta veya
sağlıkta onları hatırlamalı, muhabbet ve bağlılığın devamı için çaba sarf etmelidir. Bayram-
larda özellikle yaşlı olanlara öncelik vermeli; hastalık veya cenaze gibi kederli günlerde des-
tek olmaya çalışmalıdır. Anne babayı hoşnut etmenin Allah’ın (c.c.) rızasına vesile olacağı
bilinciyle hareket etmeli, onları sık sık ziyaret etmelidir.
BUNU BİLİYOR MUYUZ?
Hasta ziyareti müekked sünnettir. Vacip olduğu gö-
rüşünde olan âlimler de bulunmaktadır. Bir hastayı
hiç kimse ziyaret etmez ve ihtiyaçlarını karşılamazsa
orada yaşayan bütün Müslümanlar bundan mesul
olur. Böylece hasta ziyareti farzıkifâye hükmünü alır.
(Ömer Çelik vd., Üsve-i Hasene, s. 460.)
515 Nisa suresi, 36. ayet.
516 Nisa suresi, 1. ayet.
517 Buhârî, Edeb, 15.
518 İbn-i Mace, Cenâiz, 56.
519 Tirmizî, Cenâiz, 60. 162