Page 25 - İslam Ahlâkı 6. Ünite
P. 25
6. ÜNİTE ADAB-I MUAŞERET
koku, giyim kuşam gibi birtakım hususlara dikkat etmelidir. Müslüman, giyimi kuşamı ile
de İslam’ı temsil ettiğini unutmamalı ve gideceği toplantıya göre Hz. Peygamber’in (s.a.v)
giyim konusundaki ölçülerini esas almalıdır. Buna göre, israftan sakınmalı, giyinmeyi, kibir,
gurur, azamet ve gösteriş vesilesi yapmamalıdır. İçinde bulunduğu sosyal sınıfın imkân ve
şartlarına uygun biçimde giyinmelidir.
İslam ahlakının öngördüğü adâb-ı muâşeret kurallarından biri de toplantıya vaktinde
gitmektir. Zira Müslüman dakik olmalıdır. Günde beş vakit namaz ile vaktini planlı kullanan,
verdiği sözde duracağından emin olunan bir Müslüman’ın toplantıya katılacağını bildirip de
katılmaması yahut toplantıyı aksatacak şekilde geç kalması uygun değildir.
Bir meclise girildiğinde orada bulunanlara mutlaka selam verilmelidir. İnsanlara ilgi gös-
termenin, onlara değer vermenin en kolay ve en etkili yolu selam vermektir. Bu sebeple
konuşmaya selamla başlamaya özen gösterilmeli ve güler yüzlü olunmalıdır.
Mecliste yer gösterilmesini beklemeli, aksi takdirde kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde
uygun bir yere oturulmalıdır. Resulullah’ın (s.a.v) buyurduğu üzere iki kişinin arası açılma-
malıdır: “Bir kimsenin, izin almadan iki kişinin arasına oturması helal olmaz.” 522
Toplantıya önce ve sonra gelenlere dikkat edilmeli, gerekirse kalkıp nezaketle yer veril-
melidir. Toplantıyı düzenleyen kişi, gelenlerin tamamının oturacağı, kimsenin ayakta kalma-
yacağı bir düzenleme yapmaya özen göstermelidir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
“Ey iman edenler! Size, ‘Meclislerde yer açın’ denildiği zaman açın ki Allah da size ge-
nişlik versin. Size, ‘Kalkın’, denildiği zaman da kalkın ki Allah içinizden inananların ve
kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla
haberdardır.”
523
İnsani ilişkilerde Hz. Peygamber’in (s.a.v) sünneti örnek alınmalıdır. Resulullah’ın (s.a.v)
insana verdiği değer bilinmeli, o’nun, “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı
göstermeyen bizden değildir” sözü unutulmamalıdır. Bunun bir gereği olarak meclislerde
524
büyüklere hürmet edilmeli ve yer gösterilmelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), insanlara
değer verir, ilk selam veren kendisi olurdu. Herkesle tokalaşır, onların hâl ve hatırlarını so-
rardı. Söylenenleri dikkatle dinler, muhatabı ayrılmadıkça yüzünü ondan çevirmezdi. Pey-
gamberimiz (s.a.v) incelik, zerafet ve nezaket insanıydı. Onun, çevresine rahatsızlık verecek
hiçbir tavır ve davranışı yoktu. O, insanların gönüllerini alır, onları nefret ettirmezdi. İnsan-
lara güleryüzlü davranır, onlara güzel muamele ederdi. Kötü huylu, kaba dilli ve katı kalpli
değildi. Kimseyle çekişmez, kötü söz söylemez, kimseyi ayıplamazdı. Dolayısıyla her konuda
olduğu gibi meclislerde de Allah Resulü, Müslümanlar’a en güzel örnekti.
Bir toplulukta öksürme veya aksırma gibi bir durum olduğunda muhakkak mendil kulla-
nılmalı ya da elin tersiyle ağız kapatılmalıdır. Böyle bir durumda insanları rahatsız etmemeye
özen gösterilmelidir. Bir başkası aksırdığında ise bunu bir afiyet duasına ve aradaki muhab-
betin artmasına vesile olarak görmelidir. Böylelikle Hz. Peygamber’in (s.a.v) bir sünneti de
yerine getirilmiş olur.
522 Ebû Dâvûd, Edeb, 24; Tirmizî, Edeb, 11.
523 Mücadele suresi, 11. ayet.
524 Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.
166