Page 10 - İslam Ahlâkı 4. Ünite
P. 10
İŞ VE MESLEK AHLAKI 4. ÜNİTE
Kul haklarından bir diğeri de insanın kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilemez ve vaz-
geçilmez olan kişilik hakkıdır. Dinimizde iftira, alay, arkadan çekiştirme, kötü lakap takma,
suizan, kusur arama, gıybet gibi tutum ve davranışlarla başkalarının manevi şahsiyetlerine
zarar vermek de yasaklanmıştır. Bu konuyla ilgili bir ayette şöyle buyrulur: “Ve her kim bir
kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak
ki bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.” 301
DÜŞÜNELİM / İFLAS EDEN KİMDİR?
Resulullah (s.a.v), sahabelerle birlikte sohbet ederken onlara,“-
Müflis kimdir, biliyor musunuz?” diye sordu. Ashâb: “Bizim aramızda
müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Bunun üzerine Resu-
lullah (s.a.v) şöyle buyurdular: “Bu kişi ahirette namaz, oruç, zekât gibi
ibadetlerini yerine getirmiş olarak Allah’ın huzuruna gelir. Bununla
beraber öyle günahlarla gelir ki kimilerine sövüp saymış, kiminin ka-
nını akıtmış, kiminin malını yemiş, kimine iftira etmiştir. Bu durum
karşısında onun ibadetlerinden elde ettiği sevaplardan alınıp hak
sahiplerine dağıtılır. Eğer ibadetleri ve iyilikleri bu hakları ödemeye
yetmezse hak sahiplerinin günahlarından alınıp hak yiyenin günah-
larına eklenir. Böylece sevapları elinden gitmiş, günahları ise daha da
artmış, dolayısıyla müflis durumuna düşmüş olan bu kişi cehenneme
atılır.” (Müslim, Birr, 59)
OKUMA PARÇASI
Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle rivayet ediyor: Hz. Peygamber (s.a.v) ile birlikte Hayber Gazve-
si’ne çıktık. Allah Teala bize zaferi ihsan etti. Ganimet olarak altın ve gümüşün dışında mallar,
yiyecekler ve elbiseler elde ettik. Sonra vadiye doğru hareket ettik.
Hz. Peygamber’in (s.a.v) yanında Dubeyboğulları Kabilesi’nin Cüzam kolundan Rifâa bin
Zeyd adında kendisine hibe edilen bir kölesi de vardı. Vadiye indiğimizde, Hz. Peygamber’in
(s.a.v) kölesi, Hz. Peygamber’in (s.a.v) devesinin üzerindeki yükünü indiriyordu ki bu sırada
kendisine bir ok atıldı. Bu ok onun ölümüne sebep oldu.
Bunun üzerine biz: Ey Allah’ın elçisi! Ne mutlu ona şehit oldu, dedik. Hz. Peygamber
(s.a.v) buyurdu ki: Hayır! (Durum zannettiğiniz gibi değildir!) Canım elinde olan Allah’a ye-
min olsun ki Hayber günü (gazvesinde) ganimetler paylaşılmadan önce aldığı (çaldığı ga-
nimet malı) onun üzerinde tutuşan bir ateş olacaktır.
Ebû Hureyre dedi ki: Bunun üzerine in- YORUMLAYALIM
sanlar dehşete kapıldılar! Bir adam elinde
bir veya iki ayakkabı bağı ile geldi ve: “Ey Devlet malını deniz olarak görenler,
Allah’ın elçisi! Bunu Hayber günü (ganimet- umuma ait mekânlara zarar verenler,
ler paylaşılmadan önce) almıştım, diyerek etrafı yakıp yıkanlar ve kutsal değer
onu iade etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber tanımayanları göz önüne alarak
(s.a.v) şöyle buyurdu: yandaki hadis-i şerif-i yorumlayın.
301 Nisâ suresi, 112. ayet. 105