Page 11 - İslam Kültür ve Medeniyeti 1. Ünite
P. 11
I. ÜNİTE
İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNİN DOĞUŞU
Efes Kütüphanesi Çin Yazısı CündîşâpûrAkademisi,)
Müslümanlar farklı medeniyetlerin birikimlerinden faydalanmıştır.
İslam, hikmet prensibinden hareketle Müslümanları, insanlığın ortak evrensel mirasına sahip çık-
maya teşvik eder. Bu nedenle İslamın getirdiği değişim, kendinden öncekini yok etmek üzerine kurul-
mamıştır. Önceki birikimin Kur’an ile sünnet ışığında yeniden yorumlanması, güncellenmesi ve batıl
inançlardan arındırılması şeklinde gerçekleşmiştir. İslam Medeniyeti, kültürel farklılıkları tevhid ilkesi
doğrultusunda dengelemiş ve hiçbir toplumsal grubu ötekileştirmemiştir. Böylece sınırlarına kattığı böl-
gelerdeki toplumları çekişmelerden uzak tutabilmiştir.
Dünyada VIII-XVIII. yüzyıllar arasında etkin olan kül- TESPİT EDELİM
tür ve medeniyet, İslam Kültür ve Medeniyetidir. Kısa sü- İslam Kültür ve Medeniyetinin
24
rede Cebel-i Tarık Boğazı’ndan Çin Seddi’ne kadar olan ge- oluşumunda peygamberlerin
niş bir sahaya yayılmıştır. Asya, Afrika ve Avrupa’daki Antik rollerini tespit ediniz.
dönem medeniyet havzaları üzerinde özgün bir tecrübe
olarak etkisini hissettirmiştir. Bu süreçte ilmin, ticaretin
ve çeşitli sanatların geliştiği Bağdat, Kurtuba, Lahor ve İstanbul gibi önemli merkezler Müslümanların
hâkimiyetine girmiştir. Müslümanlar ilim, sanat, iktisat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda eserler vermiştir.
Bu çalışmalarla oluşan birikim, sonraki dönemlerde, başka toplumları da etkileyerek İslam Kültür ve
Medeniyetini cazibe merkezi hâline getirmiştir.
İslam Kültür ve Medeniyetinin zirveye ulaşması; Arap, Türk, İran, Hint, Afrika, Malay gibi farklı top-
lulukların katkılarıyla gerçekleşmiştir. Kısacası bu başarının temelinde, İslam’ın insanlığın farklı tecrü-
25
belerinden istifade etme anlayışı, evrensel bakış açısı ve ilme verdiği değer vardır.
KARŞILAŞTIRALIM
“Çeşitli medeniyetlerden herhangi birinin yayılma sahasına dikkatle bakıldığında içine aldığı kavimlerin
çokluğuna, ırk, cins, renk ve dil değişikliklerine rağmen bazı ortak ve genel tarafların bulunduğu görülür.
İşte, bu ortak taraflar o medeniyetin esasını, ruhunu ve özünü teşkil etmekle onu diğerlerinden ayırır. Me-
sela sıradan bir adam İstanbul’dan kalkıp Merakeş’e, Mezapotomya’ya, Kahire’ye, Mekke’ye, Şam’a, Bakü’ye,
Tahran’a, Şiraz’a, Kabil’e, Lahor’a, Kalküta’ya, Semerkand’a gitse bu beldelerin hiçbirisinde kendini yabancı
hissetmez. Kendini az çok alışmış olduğu levhalar, şekiller, hareketler ve tavırlar arasında görür. Buralardaki
insanların giyiniş tarzları, geçim şekilleri, âdetleri ve şehir düzeni benzerlik gösterir. Camileri, ibadetleri, du-
aları ise hemen hemen aynıdır. Bu benzeyiş yalnız görünüşle de kalmaz; hayatın iç tarafına, insanların ruh
hâllerine, görüş tarzlarına ve zihniyetlerine kadar varır.”
Ziya Kazıcı, İslam Medeniyeti, Köprü Dergisi Medeniyet Özel Sayısı, (81. Sayı)
Günümüzde ülkelerarası bir seyahat düzenlense benzerlik ve farklılıklar hakkında nasıl bir gözlem
elde edilebileceğini karşılaştırınız.
24 Marshall Hodgson, İslam’ın Serüveni, s.29.
25 Haydar Bammat, İslam’ın Çehresi, s. 93-94.
21