Page 9 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 9

2. ÜNİTE



                  Rahmân, Rahîm Allah’ın ismiyle…


                  1.Resulüm! Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

                  Yüce Allah (c.c.), Peygamberimiz’e (s.a.v.) olan nimetlerini sayarak, onun bir taraftan pey-
           gamberliğin ağır yükü, diğer taraftan da müşriklerden gelen aşırı baskılar altında daralan gönlünü

           teselli  etmekte,  ferahlatmakta,  huzura  kavuşturmaktadır.

                  Ayette geçen şerh kelimesi et ve benzeri şeyleri açma ve genişletme, sadır kelimesi göğüs
           anlamındadır. “Şerh-i sadr” ise göğsü açıp genişletmek; Allah (c.c.) tarafından bahşedilecek gönül
           rahatlığı, ilahi bir nûr ve ruh ile onu geniş hâle getirmektir. 12


                  Ayette Peygamberimize: “Ey Peygamber! Hidayet, iman ve Kur’an nuruyla biz senin kalbini
           rahatlattık.”  denmektedir. 13

                  İbn Kesir şöyle der: “Kalbini nurlandırdık, onu geniş ve rahat kıldık. Allah, peygamberin
           kalbini açıp rahatlattığı gibi, aynı şekilde onun getirdiği dini de geniş, hoşgörülü ve kolay kıldı.

           Onda ne bir zorluk, ne bir ağırlık, ne de bir darlık vardır.”  14

                  Ebu Hayyan şöyle der: “Göğsü açmak demek, kendisine vahyedileni alabilmesi için onu
           hikmetle  aydınlatmak  ve  rahatlatmak  demektir.”     15




                    KARŞILAŞTIRALIM
                    “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?” (İnşirâh suresi,1. ayet) ayetini,

                    “Allah (c.c.) kimi doğru yola iletmek isterse, onun kalbini İslama açar.” (En’am suresi, 125.
                 ayet)  ayetiyle karşılaştıralım.



                  Resul-i Ekrem (s.a.v.), peygamberliğin ilk sıralarında karşılaştığı şiddetli düşmanlıklar ve
           engellemeler yüzünden göğsü daralmış, insanlar ve cinlerle uğraşmak önce ona zor ve ağır gel-

           mişti. Fakat Allah Teâlâ (c.c.) ona yardım ve inayetini gönderdi. Göğsünü genişletti. Böylece o,
           bütün zorlukları aşma gücü ve imkânı buldu. Yüklenmiş olduğu her meşakkat gözünde küçüldü.
           Kalbinden bütün keder ve düşünceler çıktı. Orada tek düşünce olarak yalnız Rabbini razı etme
           düşüncesi kaldı. Şu hâlde “göğsün genişletilmesi”, Efendimiz’in, dünyanın değersizliğini ve esas
           hayatın ahiret hayatı olduğunu tam olarak bilmesidir. “Allah (c.c.), kimi doğru yola erdirmek
                                                                   16
           isterse onun göğsünü İslam’a açar…”  ayeti de bu manadadır. Bu sebepledir ki İbn Abbas
                                                       17
           (r.a.) “Elem neşrah...” ayetini, “Allah (c.c.) onun göğsünü İslam’a açtı” şeklinde tefsir eder. 18





           12   Rağıb el-Isfehani, el-Müfredat fi Garibi’l-Kur’an, s. 258.
           13   Sabuni, Saffetu’Tefâsr, C 7, s. 347.
           14   Muhtasar İbn Kesir, C 3, s. 652.
           15   Ebu Hayyan, el-Bahru’l-Muhit, C 8, s. 487.
           16   Fahruddin Er-Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, C 23, s. 230-231.
           17   En’am suresi, 125. ayet.
           18   bk. Buhâri, Tefsir 94.

                                                           59
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14