Page 6 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 6
MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI SURELER
BİLGİ KUTUSU
Peygamberimiz (s.a.v.) yetimleri koruyup kollamanın önemi ve sevabı hakkında şöyle bu-
yurur:
“Bir kimse, Müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine gö-
türürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlaka cennete koyar.”
(Tirmizî, Birr 14/1917)
“Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline kar-
şılık ona sevap yazılır...”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 250)
OKUMA PARÇASI
Merhamet Ummanı Efendimiz’in (s.a.v.) şu örnek davranışı ruhları tesir altına alıp mü’mini
yetimlerin hâmisi olmaya yönlendirme bakımından ne kadar güzeldir:
Beşir b. Akrabe (r.a.) şöyle anlatıyor:
“Uhud günü Resulullah (s.a.v.) ile karşılaştım.
“−Babam ne durumda?” diye sordum.
“−Şehîd oldu, Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun!” buyurdu. Ağlamaya başladım. Beni
aldı, başımı okşadı ve devesine bindirdi. Sonra da:
“−Ben baban, Âişe de annen olsun istemez misin?” buyurdu. Ben de:
“−Anam-babam sana fedâ olsun yâ Resulallah, tabiî ki isterim!” dedim.
Şu anda saçlarım ağardığı hâlde, Resulullah’ın mübârek elinin değdiği yerler hâlâ siyah
kalmıştır.”
(Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VIII, 161; Ali el-Müttakî, Kenzu’l-ummâl, XIII, 298/36862)
10. İsteyeni de azarlama.
Peygamberimiz’e (s.a.v.) verilen ikinci emir, el açıp bir şey isteyen veya ilim ve benzeri
herhangi bir talepte bulunan kimseyle alakalıdır. Bunları azarlamak, onlara sert konuşmak yasak-
lanır, onlara iyi davranmak emredilir. Eğer bir kimse maddi manada bir hacetini dile getirdiğinde,
şayet imkân varsa ona yardım edilmelidir. Eğer yardım etme imkânı yoksa yumuşak sözle ve
nezaketle özür beyan edilmelidir. Fakat hiçbir şekilde azarlamak, sert davranmak ve kovmak caiz
değildir.
UNUTMAYALIM
Duhâ suresi 10. ayette bahsedilen ُلِئاــ ٓ سلَا (sâil)den maksat “soru soran kişi” de olabilir. Buna
َّ
göre soru soran kimse ne kadar karışık sual tevcih ederse etsin, her halükarda ona şefkatle ce-
vap vermek gerekir. Böyle durumlarda kızmak, azarlamak ve kovmak câiz görülen bir davranış
değildir.
(Elmalılı, Hak Dini, C. 9, s. 284)
56