Page 58 - Tefsir Okumaları 2. Ünite
P. 58
MEAL VE TEFSİRİ YAPILACAK BAZI SURELER
ancak bu yolla mümkün olabilir. Eğer fert ve cemiyette bu ruh kaybolmuşsa toplum hüsrandan
kurtulamaz. Şahsî olarak hak üzerinde bulunanlar, toplumun bozulmasına seyirci kalırlarsa, neti-
cede kendileri de hak üzere devam edemezler. Hüsrandan kurtulamazlar. 91
ARAŞTIRALIM
Mâide suresi, 78-79. ayetler bağlamında İsrâiloğulları'nın, toplumda yaygın olarak işlenen
günah, kötülük ve zulümlerden birbirlerini men etmemeleri sebebiyle Hz. Dâvûd ve Hz. İsa
diliyle lanetlenmelerini; A’râf suresi, 163-166. ayetler bağlamında da yine İsrâiloğullarından
Cumartesi yasağını çiğneyerek balık tutmaya başlayanların cezaya çarptırılmalarını, bu azaptan
sadece günahı önlemeye çalışanların kurtulabildiğini araştırınız.
Bu sebeple Allah Teâlâ (c.c.) bizleri şöyle ikaz buyurmaktadır:
“Öyle bir fitneden sakının ki geldiği zaman içinizden sadece zulmedenlere dokun-
maz, herkesi kuşatır. Yine bilin ki Allah’ın cezalandırması çok şiddetlidir.” 92
Yine bu sebepledir ki iyilikleri emretmek ve kötülükleri yasaklamak ümmete farz kılınmış
93
bu farızâyı yerine getiren bu ümmete, bunu devam ettirmeleri şartıyla “en hayırlı ümmet” denmiş-
tir. 94
Dördüncüsü; sabrı tavsiyeleşmek: Birbirlerine hakkı tavsiyenin yanı sıra, mü’minlerin fert
ve toplum olarak hüsrandan kurtulabilmeleri için birbirlerine sabrı da telkin ve tavsiye etmeleri şart
koşulmuştur. Onlar hak ve onu koruma uğrunda karşılaştıkları bütün zorluk, musibet, meşakkat,
zarar ve mahrumiyetler karşısında birbirlerine sabırlı olmayı ve sebat göstermeyi telkin etmelidir-
ler. Her fert, bu şartlara karşı sebat göstermesi için diğerine cesaret vermelidir. Çünkü zamanın
fitneleri, dünyanın aldatması, nefislerin bâtıl temâyülleri, hüsrana uğrayanların çokluğu karşısında
hayır yapmak, doğru söylemek, Hak yolunda gitmek mü’minleri bir çok acılar çekmeye, zorluklara
katlanmaya, mücâdele etmeye mecbûr kılar. Bunları başarabilmek de bütünüyle sabırlı olmaya
95
dayanmaktadır .
HATIRLAYALIM
Lokmân’ın (a.s.) oğluna nasihati söz konusu edilerek şöyle buyrulur:
“Evlâdım! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır ve bu uğurda başına ge-
lecek musîbetlere sabret. Çünkü bunlar azim ve kararlılık gerektiren mühim işlerdir.”
(Lokmân suresi, 17. ayet)
Mü’minler, zamanlarını bu dört güzel amelle doldurdukları nispette hüsrandan kurtulacak
ve kendilerine ebedî kurtuluşun yollarını aralayabileceklerdir. Hem fert hem de toplum olarak kö-
91 Mevdudi, Tefhimu’l-Kur’an, C 7, s. 228.
92 Enfâl suresi, 25. ayet.
93 bk. Al-i İmran suresi, 104. ayet.
94 bk. Al-i İmran suresi, 110. ayet.
95 Çelik, Hakk’ın Daveti, C 5, s. 586-587.
108