Page 26 - Tefsir 2. Ünite
P. 26

TEFSİR                                                                               2. ÜNİTE




                                     Ali Turgut: Tefsir Usûlü ve Kaynakları
                                     İstanbul’da 1991’de basılıp Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
                                  Vakfı tarafından 30 numaralı ilmi eserler serisiyle yayımlanmıştır. Fihrist-
                                  lerle beraber 360 sayfadan meydana gelen eser dört ana bölümden oluşur.

                                      Girişten sonra yer alan birinci bölüm, tefsir usulü kaynaklarına dair-
                                  dir. İkinci bölüm Kur’ân tarihine ayrılmıştır. Kur’ân ilimlerine dair olan
                                  kitabın üçüncü bölümünde şu konulara yer verilmiştir: Mushaf ve kıraat
                                  bilgisine ilişkin çalışmalar ve Kur’ân ilimleriyle ilgili çalışmalar. Kitabın
                                  dördüncü bölümü tefsir tarihine ayrılmıştır. Bu bölümde tefsir çeşitleri ve
                                  tefsir hareketleri incelenmiştir.



               İsmail Çalışkan: Tefsir Usûlü

              Kitabın konusu tefsir usûlünün ne olduğunu anlatmaktır. Hedefi ise
            anlama ve yorumlamaya esas olacak tefsir teorisini, metodolojiyi ortaya
            koymaktır. Bunu yaparken tefsir usûlüne yardımcı olması bakımından
            kısaca Kur’an tarihi, tefsir usûlünün öncüsü durumundaki ulûmu’l-
            Kur’ân ve diğer çalışmalara değinilerek, bu süreçte tefsir usûlünün nasıl
            ortaya çıktığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu bilgiler Kur’an’ı anlamak
            ve tefsir etmek için vazgeçilmez değere sahiptir. Ondan sonra, anlama
            ve yorumlamada takip edilecek sisteme geçilir. Son olarak da Kur’an’ı
            anlama ve yorumlamanın esasları diyebileceğimiz sistem, metodoloji
            anlatılmıştır.



                                     Suyutî: el-İtkân
                                     Konular işlenirken önce aynı konuda eseri bulunan müellif ve eserleri
                                  zikredilerek değerlendirilmiş, ilgili meseleler âyet ve hadisler ışığında, bun-
                                  larda yoksa âlimlerin sözlerinden deliller getirilerek çözümlenmiş, faydala-
                                  nılan kitaplardan özet metinler aktarılmıştır. Farklı görüşler nakledildikten
                                  sonra müellif kendi görüşünü ortaya koymuş, haberlerin kaynak ve isnadını
                                  belirtmiştir. Hadisler senetleriyle verilmiş, sıhhatleri üzerindeki değerlendir-
                                  me ise araştırmacıya bırakılmıştır (Abdülhafîz Fergalî el-Karnî, s. 112).
                                     Süyûtî, tefsiri derinleştiği ilimlerin başında saydığı gibi benzerlerinin ya-
                                  zılmadığını iddia ettiği eserlerinden ilk altısı da Kur’an ilimlerine dairdir. Bu
                                  alanda en çok eser veren âlimlerden olan Süyûtî, eserlerinin tefsirde okuyu-
                                  cusunu başka bir esere ihtiyaç duymayacak şekilde bir bütünlük oluşturduğu
                                  kanaatindedir.
                                     Süyûtî’nin el-İtkân’ı ve Tefsîrü’l-Celâleyn’i günümüze kadar tefsir öğreti-
                                  mi ve araştırmalarında en çok başvurulan kaynaklar arasında yer aldığı gibi
                                  müfessirlerin biyografilerine dair eseri de bu literatürün öncüsü durumunda-
                                  dır. Dağınık şekilde bulunan bilgileri Kur’an ilimlerinde olgunluk dönemini
                 ِ
                          ِ
                      ِ
           نٰارقْلا موُلع ىف  ُ ناقت ْ لاَا
              ُ
                         َ ْ
             ْ     ُ              temsil eden eserlerinde derli toplu halde bir araya getirmesi ve çoğunlukla bu
                                  bilgilerin kaynağına işaret etmesi araştırmacılara kolaylık sağlamıştır (Hüs-
                                  nü’l-Muhâdara, I, 336-338; et-Tehaddüs, s. 105).
            56
   21   22   23   24   25   26   27   28   29