Page 6 - AİHL Temel Dini Bigiler 4. Ünite
P. 6
4. ÜNİTE
Sevgili Peygamberimiz “Allah, kendisinden hayâ
edilmeye insanlardan daha lâyıktır.” buyurarak devam-
21
lı edeb ve hayâ üzere bulunmayı tavsiye etmiştir. Müs-
lüman, ihsan duygusu ile dolu olmalıdır. Allah Teâlâ’nın
her an kendisini görmekte olduğunu bilerek büyük bir
edeb ve hayâ üzere yaşamalıdır. Bu, hayânın en yüksek
noktasıdır.
1.4. Ahde Vefa
Ahd, vaat etme, iki taraf arasında yapılan sözleş-
me, yemin, söz verme manalarına gelmektedir. Vefa,
sözünde durmak, yerine getirmek, ödemek manalarına
gelmektedir. Yapılan iyilikleri unutmamak, iyilikte bulu-
nanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermektir.
Ahde vefa göstermek mü’minin temel Ahde vefa ise Kur’an ahlakının temel ilkelerinden biri
vasıflarındandır.
olup verilen sözü yerine getirmek, sözünde durmak, ya-
pılan anlaşmalara bağlı kalmak gibi anlamları ihtiva et-
mektedir.
Verilen sözde durmak, Allah’ın (c.c.) emri, Resulul-
lah’ın (s.a.v.) sünnetidir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de
şöyle buyurmaktadır: “…Ahde vefa gösterin. (Verdiği-
niz sözü yerine getirin) Çünkü verilen sözü yerine ge-
tirmekte sorumluluk vardır.” Kişinin yerine getireme-
22
yeceği sözleri vermemesi gerekir. Peygamber Efendimiz,
“... ahde vefa göstermeyenin dini yoktur.” buyurarak
23
ahde vefa göstermenin ne kadar önemli olduğunu vur-
gulamıştır.
Ahde vefa, insanlar arasında güven tesis eden yegâ-
Peygamber Efendimiz ne vasıtalardan biridir. Bu yüzden, Allah (c.c.), Kur’an’da,
buyuruyor ki: insanların birbirleriyle yaptıkları sözleşmelerin esasla-
“Hiçbir kul, kıyamet gününde rına uygun hareket etmelerinin, verdikleri sözleri mut-
ömrünü nerede tükettiğinden, laka yerine getirmelerinin önemi üzerinde ısrarla dur-
ilmiyle ne yaptığından, malını maktadır. Kur’an, sözde durmayı ve antlaşmalara riayeti
nereden kazanıp nereye harca- imanın bir gereği saymıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.) de ve-
dığından, vücudunu nerede yıp- rilen sözün önemi üzerinde titizlikle durmuş, iman ve
rattığından hesaba çekilmedik- sözde durma ameli arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir:
“Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kim-
çe bir adım dahi atamaz!” se halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa,
Tirmizî, Kıyamet, 1.
onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var
demektir: Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca ya-
lan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince
haddi aşar.”
24
21. Ebû Davûd, Hammâm, 2.
22. İsrâ suresi, 34. ayet.
23. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C III, 134.
24. Buhârî, İman, 24, Mezalim 17, Cizye, 17; Müslim, İman, 106.
100