Page 5 - AİHL Temel Dini Bigiler 4. Ünite
P. 5
AHLAKİ DAVRANIŞLAR
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadisinde “Kıyamet günü
bana en yakın olanınız, huy ve ahlak olarak en güzel
olanınızdır.” buyurarak Müslümanları edepli olma
14
konusunda teşvik etmektedir. “Bir baba çocuğuna
edepten daha güzel bir miras bırakamaz.” hadisiyle
15
de çocuk yetiştirme konusunda edebin önemini
vurgulamıştır.
“Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi güzel yaptı.”
16
buyuran Peygamberimiz (s.a.v.) edep konusunda
insanlığa en güzel örnektir. Peygamberimiz (s.a.v.) yüksek
sesle konuşmaz, kimseye kötü söz söylemez, kimsenin
hatasını yüzüne vurmaz, insanlara hilm ve tebessümle
yaklaşırdı. Bir meclise girdiğinde neresi boş ise oraya YORUMLAYALIM
oturur, kimseyi rahatsız etmezdi. Boş ve lüzumsuz
konuşmaz, konuşurken muhatabının yüzüne bakar, Peygamber Efendimiz birgün; “Al-
insanların durumu ne olursa olsun onlara değer verirdi.
lah’tan hakkıyla hayâ edin.” buyur-
Hz. Ömer’in (r.a.) “Edep ilimden önce gelir.” muştur. Bunun üzerine ashap; “Ey
sözü İslam kültüründe edebin yerini ve önemini Allah’ın Resulü! Elhamdülillah Al-
vurgulamaktadır. Kültürümüze ait mimari eserlerde ve lah’tan hayâ ediyoruz.” diye cevap
yazılan kitaplarda edep ile ilgili pek çok izler bulmak verir. Peygamberimiz (s.a.v.) de on-
lara şu açıklamayı yapar: “Söylemek
mümkündür. Medrese ve ilim meclislerinin duvarları istediğim, sizin anladığınız hayâ de-
“Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep; ğildir. Allah’tan hakkıyla hayâ etmek;
Dediler ilim geride, illa edep illa edep.” gibi dizelerle başı ve üzerindeki azaları, bedeni ve
süslenmiştir. ondaki azaları muhafaza etmeniz,
ölümü ve toprakta çürümeyi hatır-
Hayâ, kınanma endişesiyle kurallara aykırı davran- lamanızdır. Ahireti dileyen, dünyanın
maktan kaçınma , utanma ve bu duygu ile insanda hâsıl ziynetini terk edip ahireti bu hayata
17
olan mahcubiyet hissidir. tercih etmelidir. İşte kim bu söyle-
nenleri yerine getirirse, Allah’tan
Peygamber Efendimiz, “Hayâ, imandandır.” buyu- hakkıyla hayâ etmiş olur.”
18
rarak iman ile hayâ arasındaki ilişkiye vurgu yapmıştır. Tirmizî, Kıyâme, 24.
Bir başka ifade ile hayâ noksanlığının, iman noksanlığın- Peygamber Efendimizin hadis-i şe-
dan kaynaklandığını belirtmiştir. Hayâ, insanı kötülük- rifte bahsettiği hayâdan kasıt nedir?
lerden ve her istediğini yapmaktan alıkoyan insani bir Arkadaşlarınızla yorumlayınız.
duygu olup, takvanın ayrılmaz bir parçasıdır. Dolayısıyla
bir kul, hayâ sahibi olmadıkça takva sahibi olamaz.
Güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiş olan
Peygamber Efendimiz, hiç şüphesiz insanlar arasında
hayâ duygusuna en fazla sahip olan idi. “Hayâ ancak ha-
yır kazandırır.” , “Hayânın hepsi hayırdır.” buyurarak
20
19
ümmetinin, davranışlarını hayâ ile süslemesini istemiştir.
14 Tirmizî, Birr, 71.
15 Tirmizî, Birr, 33.
16 Süyûtî, el-Camiu’s-Sağîr, C 1, 12.
17. Mustafa Çağrıcı, “Hayâ”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 16, s. 554.
18. Buhârî, İman, 6.
19. Buhârî, Edeb, 77.
20. Müslim, İman, 61.
99