Page 6 - AİHL Temel Dini Bigiler 3. Ünite
P. 6

3. ÜNİTE





              OKUMA PARÇASI                          Allah (c.c.) yarattığı diğer varlıkları insanın hizmeti-
           Hz. Ebûbekir (r.a.), Allah’a (c.c.) ta-  ne vermiştir. Çünkü insan Allah (c.c.) katında çok değer-
           zimde büyük bir örnektir. Kızı Hz.    lidir. Allah (c.c.) kendi isim ve sıfatlarından, diğer varlık-
           Âişe’ye  (r.a.)  iftira  eden  Mıstah   lara vermediği birçok özelliği insana vermiştir. İnsanı en
           adlı  akrabasına,  yapmış  olduğu     güzel biçimde yaratmıştır.  Bize bizden yakın olduğunu
                                                                           18
           yardımı  kesmişti.  Bunun  üzerine    söylemekte, bizi koruyup gözetmektedir, karşılıksız rızık
           Yüce  Allah:  “Sizden  fazilet ve     vermekte ve çok sevdiğini bildirmektedir.  Bu sevgisini
                                                                                          19
           servet sâhibi olanlar, akra-
           balara, yoksullara, Allah yo-         sayamayacağımız nimetler vererek göstermektedir. Al-
           lunda hicret edenlere bir şey         lah (c.c.) her şeyi bizim için, bizi ise kendisi için, yani kul-
                                                                              20
           vermeyeceklerine dair yemin           luk etmemiz için yaratmıştır.  Müslümanların kulluğu-
           etmesinler. Bilakis affetsinler       nu, Rabbine tazim, muhabbet, teslimiyet, tövbe, takva,
           ve aldırmasınlar. Allah’ın sizi       ubudiyet, marifet, havf ve reca ile göstermesi gerekir.
           affetmesini istemez misiniz?
           Allah, çok affedici ve çok mer-           Tazim
           hamet edicidir.” (Nûr suresi,
           22. ayet.) ayetini indirdi.
           Bu  uyarı  karşısında  Hz.  Ebûbekir      Allah’a  (c.c.)  karşı vazifelerimizin  başında  O’na ta-
           (r.a.),  derhal  kendisini  toparla-  zim etmek gelir. Tazim, sözlükte bir varlığı kalpte büyük
           yarak: “Vallahi  ben, Allah’ın  (c.c.)   görmek ve ona saygı göstermek demektir. Aynı zamanda
           beni affetmesini elbette isterim!”    O’nun şan ve şerefini yüceltmek ve emrini bütün emirle-
           dedi.  Mıstah’ın  nafakasını  tekrar
           vermeye başladı.                      rin üzerinde tutmak anlamına gelir.
                             Buhârî, Megâzî, 34.     Yüce Allah’a tazim gösteren bir kişi, O’nun büyüklü-
                                                 ğünü kalbinde hisseder. Ona en güzel şekilde kulluk yap-
                                                 maya çalışır, O’nu zikir ve tesbih eder. Emirleri karşısında
               OKUMA PARÇASI                     büyük bir saygı içerisinde olur. Allah (c.c.) böyle davra-


            Bişr el-Hafi adında bir kimse var-   nan kullarını “Rahmân’ın o kulları Rablerinin ayetleri
           dı. Kötü alışkanlıklar edinmişti. Bir   kendilerine okunup hatırlatıldığı zaman, onlara karşı
           gece evine gidiyordu. Yola atılmış    sağır  ve  kör  davranmazlar.”   buyurarak  övmüştür.
                                                                               21
           üzerinde besmele yazan bir kağıt      Allah’a (c.c.) tazim eden bir kimse “işittik ve itaat ettik.”
                                                                                                       22
           parçası  gördü.  Hemen  onu  saygı    diyerek, gücü nisbetinde emirleri yerine getirmeye çalışır.
           ile aldı. Eve götürüp temizleyerek
           yüksek bir yere yerleştirdi. O gece       Peygamberimiz  (s.a.v.),  Allah’a  (c.c.)  tazimde  çok
           rüyasında kendisine şöyle sesle-
           nildi: “Ey Bişr! Sen bizim ismimize   hassastı.  Bir  adam  Peygamberimize  geldi  ve:  “-  Ey
           tazim  gösterdin.  Biz  de  senin  is-  Allah’ın Resulü! Allah’ın dilediği ve sizin dilediğiniz.” di-
           mini dünya ve ahirette yücelttik...”   yerek söze başlayınca Efendimiz onu şöyle uyardı: “Sen
           Bişr uyandığında Allah’a (c.c.) töv-  beni Allah’a denk yaptın, sadece “Allah’ın dilediği.” de-
           be etmeye başladı. O günden son-
                                                                 23
           ra asla kötülüklere yanaşmadı ve      men  gerekirdi!”   Bu  olayda  Efendimiz  (s.a.v.),  Allah’ın
           meşhur bir veli olarak yaşadı.        (c.c.) dilemesi konusunda, kendisi hakkında Allah’a (c.c.)
                                                 denkmiş  gibi  söylenmesini  şiddetle  reddetmiştir.  Ken-
               Mustafa Kara, “Bişr el-Hafî”, Diyanet   disinin  Allah’ın  (c.c.)  kulu  olduğunu  belirtmiş.  O’nunla
                   İslam Ansiklopedisi, C 6, s. 221.
                                                 birlikte aynı şekilde denkmiş gibi söylenmesini, Allah’a
                                                 (c.c.) tazim açısından uygun bulmamıştır.


        18.   bk. Tîn suresi, 4. ayet.
        19.   bk. Hûd suresi, 90. ayet; Burûc suresi, 14. ayet.
        20.  bk. Mülk suresi, 15.ayet; Zâriyât suresi, 56. ayet; Lokmân suresi, 20. ayet; Bakara suresi, 172. ayet
        21.   Furkân suresi, 73. ayet.
        22.  bk. Nûr suresi, 51. ayet.
        23.  Ahmed b. Hanbel, Müsned, C I, s. 283.
                                                      78
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11