Page 4 - Siyer 2. Ünite
P. 4

SIYER

                     Peygamberimizin Ataları

                     Hz. Peygamber’in “Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Hâşim b. Abdumenâf b. Kusay
                     b. Kilâb b. Mürre b. Ka’b b. Luey b. Gâlib b. Fihr b. Mâlik b. Nadr b. Kinâne b. Huzeyme b. Müd-
                     rike b. İlyâs b. Mudâr b. Nizâr b. Maâd b. Adnân.”  şeklinde saydığı ataları yaşadığı dönemin
                                                                3
                     önde gelen saygın kişileriydi. Bu isimlerin ortak özelliği, halka hizmet edip insanları iyiliğe teşvik
                     etmeleridir. Hz. Peygamber’in dedelerinden Fihr b. Mâlik, Kâbe’yi yıkmak için gelen Yemen
                     Kralı Hassân b. Abdulkülâl’in ordusunu bozguna uğratarak Kâbe’yi korumuştu. 4
                     Mekke halkına en büyük hizmeti Peygamberimizin (s.a.v.)  dördüncü dedesi Kusay b. Kilâb, dağınık
                     hâlde yaşayan Kureyşlileri birleştirip Mekke şehir devletini kurarak yapmıştır. O, aynı zamanda
                     Kâbe hizmetlerini düzene koyup hac ibadetini organize ederek Mekke halkını hacılara yardım
                     hususunda teşvik etmiştir. Hz. Peygamber’in dedelerinden Hâşim zamanında Mekke’de büyük
                     bir kıtlık oldu. Sahip olduğu tüm imkânlarıyla halka yardım eden Hâşim, şehrin ileri gelenlerini
                     de ihtiyaç sahiplerine destek olmaya çağırdı. Kendisi aynı zamanda komşu ülkelerin krallarıyla
                     görüşüp ticaret kervanlarının yol emniyetinin sağlanması için çeşitli anlaşmalar yaptı. Hâşim’in
                     girişimleri sonucunda Mekkeliler güven içinde ticaretlerini sürdürdüler. Kervan sahipleri, ka-
                     zançlarının bir kısmını fakirlere vererek yaşanan kıtlık problemini de çözdüler. Kureyş suresi
                     yıllar önce yaşanan bu olaya işaret etmektedir. Mekke halkı için önemli işler gerçekleştiren
                     Hâşim, kuzeye doğru gerçekleştirdiği ticaret yolculuklarından birinde Medine’de konakladı. Bir
                     süre kaldığı şehirde Selmâ bnt. Amr adında bir hanımla evlendi. Bu evlilikten Şeybe adını ver-
                     diği bir oğlu oldu. Şeybe, sekiz yaşına kadar Medine’de annesinin yanında büyüdü. Hâşim’in
                     Şam’a yaptığı yolculuklardan birinde Gazze’de vefat etmesi üzerine oğlu Şeybe’yi amcası Mut-
                     talib, Mekke’ye getirdi. Şehre girişlerinde Şeybe’yi amcasının yanında görenler onu köle zan-
                     nederek kendisine Abdülmuttalib ismini verdiler. Abdülmuttalib lakabı ile meşhur olan Şeybe,

                     büyüyünce babası gibi Mekke’nin reisi oldu. Ataları gibi sevilip sayıldı. Onlar gibi bütün hayatını
                     başta hacılar olmak üzere halka hizmete adadı. Uzun zamandır kaybolan zemzem kuyusunu
                     oğlu Hâris ile kazıp Rabbinin lütfuyla yeniden faaliyete geçirdi. Bu olay, halkın ona olan sevgi ve
                     saygısını bir kat daha artırdı. 5
                                                           Peygamberimizin Ailesi
                                                           Abdülmuttalib zemzem kuyusundaki tasarrufun-
                                                           dan dolayı Kureyşlilerin engellemesiyle karşı kar-
                                                           şıya kalınca bunu kendisini koruyacak kimsesinin
                                                           olmamasına bağladı. Allah’a (c.c.)  dua edip şayet on
                                                           oğlu olursa onlardan birisini şükür niyetiyle kur-
                                                           ban  edeceğini  adadı.  Allah  da (c.c.)   duasını  kabul
                                                           ederek ona on oğul, altı kız evlat verdi. Her biri
                                                           büluğ çağını geçtiği hâlde Abdülmuttalib verdiği
                                                           sözü henüz yerine getirmemişti. Rüyasında ada-
                                                           ğını yerine getirmesi hatırlatılınca kurban edece-
                                                           ği  oğlunu  seçmek  üzere  kura  çekti.  Kura,  on  iki
                                                           oğlundan  onuncusu  olan  Abdullah’a  isabet  etti.
                                                           Kureyşliler, bir çocuğun kurban edilmesinin top-
                                                           lumda kötü bir geleneği başlatacağını söyleyerek
                                                           Abdülmuttalib’e karşı çıktılar. Bu itiraz üzerine bir
                  Görsel 2.1: Zemzem kuyusunun eski hâli   kâhinin  tavsiyesi  ile  develerle  Abdullah  arasında
                     her seferinde on deve artırılmak suretiyle kura çekilmesine karar verildi. Kura dokuz defa Ab-
                     dullah’a onuncusunda develere isabet edince Abdullah, yüz deve karşılığında kurban olmaktan
                     kurtuldu. Abdülmuttalib yüz deve kesip etleri halka dağıttı. 6
                     3  Buhârî, Menâkıbu’l-ensâr, 28.
                     4  Taberî, Târîh, s. 298.
                     5  İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 160-162; İbn Sa’d, et-Tabakât, C 1, s. 88.
                     6  İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 163-164; İbn Sa’d, et-Tabakât, C 1, s. 89.



                    38
   1   2   3   4   5   6   7   8   9