Page 19 - 10. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 19

ÜÇÜNCÜ ÜNİTE



               Ticaret yaptığı ve bu maksatla Suriye,
               İrak  ve  Mısır’a  gittiği,  ayrıca  Kureyş
               kabilesi adına elçilik görevinde bulun-
                                  71
               duğu  bilinmektedir.   Hz.  Ö� mer  (r.a.)
               uzun  boylu,  gür  sesli  ve  heybetli  bir
                            72
               yapıya sahipti.
                      Hz.  Ö� mer  (r.a.)  Müslüman
               olmadan  önce  kavminin  dini  üze-
               re  putlara  taptı.  Hz.  Peygamber’e  ve
                                                                       Görsel 3.8: Hz. Ömer (r.a.) yazılı tablo
               İ�slamiyet’e  karşı  düşmanlık  gösterdi.
               Kendi kabilesinden Müslüman olanlara işkence yaptı. İ�slam’ı açıktan tebliğ etmesiyle ataları-
               nın dininden döndüğü ve Mekkeliler arasına ayrılık soktuğu gerekçesiyle Sevgili Peygamberi-
               mizi  öldürmeye karar verdi. Kılıcını kuşanıp Peygamber Efendimizi öldürmek için giderken
               yolda Nuaym’a (r.a.) rastladı. Nuaym’dan (r.a.) kız kardeşinin ve eniştesinin Müslüman oldu-
               ğunu öğrenince onların evine gitti. Kız kardeşi ve eniştesi o sırada Kur’an öğreniyorlardı. Hz.
               Ö� mer’in (r.a.) geldiğini fark ettiklerinde önce korktular ve okudukları Kur’an nüshasını sakla-
               dılar. Hz. Ö� mer (r.a.), kendilerinden okuduklarını istedi. Önlar vermek istemeyince araların-
               da münakaşa yaşandı. Bunun üzerine kız kardeşi kararlı bir şekilde şöyle haykırdı: “Evet ben
               ve eşim Müslüman olduk. Ne yaparsan yap dinimizden dönmeyeceğiz.” Kız kardeşinin kararlı

               tutumu Hz. Ö� mer’in (r.a.) kalbinin yumuşamasına vesile oldu. Temizlendikten sonra Kur’an
               ayetlerini okuyan Ö� mer (r.a.) okuduklarının da tesiriyle Müslüman olmaya karar verdi. Pey-
               gamberimizin nerede olduğunu öğrenip onun huzuruna giderek 616 yılında Müslümanlığını
               ilan etti.  Böylece Peygamber Efendimizin ““Yâ rabbi! İslâmiyet’i Ömer b. Hattâb veya Amr b.
                       73
                                          74
               Hişâm (Ebû Cehil) ile teyit et.””  duası da Hz. Ö� mer (r.a.) hakkında kabul oldu.
                      Hz. Ö� mer (r.a.) cesareti ve korkusuzluğu ile bilinirdi. Doğru bildiğini yaparken kimse-

               den korkmaz, çekingenlik göstermezdi. Önun bu cesareti Müslüman olduktan sonra; Müslü-
               manlara güven, müşriklere ise korku verdi. İ�slam’ın gür sesi olarak insanları dine davet etti.
               Hak ile batılı açıkça ortaya koyduğundan “Fâruk” unvanını aldı.  Müslüman olduktan sonra
               onun teklifi üzerine Müslümanların toplu halde Kâbe’ye gidip namaz kılmaları da onun cesa-
               retini ve yiğitliğini ortaya koymaktadır.  Aynı zamanda hicret yolculuğuna çıkarken müşrikler-
               den çekinmedi. Kâbe’yi tavaf etti ve “İ�şte ben de dinim için hicret ediyorum. Anasını ağlatmak,
               karısını dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyen varsa karşıma çıksın!” diyerek müşriklere
                             75
               meydan okudu.  Ö� meru’l-Fâruk (r.a.), Peygamberimizin müşriklere karşı yaptığı bütün sa-
               vaşlara katıldı ve büyük kahramanlıklar gösterdi. İ�slam’dan önce cahiliye alışkanlıkları olan

               71  Mustafa Fayda, “Ö� mer md.”, TDV İ�slam Ansiklopedisi,  C 34, s. 44.
               72  bk. Tirmizı�, Menâkıb, 18.
               73  bk. İ�bn Hişam, Siret, C 1, s. 434-437;  İ�bn Sa’d, Tabakat, C 3, s. 307-310.
               74  Tirmizı�, Menakıb, 18.
               75  M. Asım Köksal, İ�slam Tarihi, C 6, s. 131.
                                                                                                        85
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24