Page 19 - Kur'an-ı Kerim 5. Sınıf 2. Bölüm
P. 19

KUR’AN-I KERİM’İ TANIYALIM







            — “Dediler ki: Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi) babaları-
          mızın taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine (kulluğa) çağırdı-
          ğın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.”
                                             58
            Hz. Salih, adı gibi salih (iyi) bir insandı. Kavmi onu çok severdi. Sözlerinin onlar için değeri
          vardı, dinlenirdi. Ah, keşke şimdiki gibi konuşmasaydı. Onların işlerine karışmasa, ilahlarına laf
          etmese, zulüm üzere işleyen düzenlerini eleştirmeseydi.

            Hz. Salih, peygamberlik görevini kimden aldığını, görevini yerine getirmezse ne olabileceğini
          onlara anlattı. Rabbinden bir yetki ile İslam’ı insanlara anlatan Hz. Salih, hiçbir şekilde davasın-
          dan vazgeçmeyeceğini de söyledi.

            —”(Sâlih) dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden (verilen) apaçık bir delil üzerinde isem ve
          o bana kendinden bir rahmet (peygamberlik) vermişse, buna ne dersiniz? Bu durum karşısında
          ona âsi olursam beni Allah’tan (c.c.) (onun azabından) kim korur? O zaman siz de bana ziyan
          vermekten fazla bir şey yapamazsınız.” 59

            Semûd Kavminin ileri gelenleri birbirlerine baktılar.  Salih ile mücadele etmek, onu davasından
          vazgeçirmek zor görünüyordu. Anlamışlardı, Hz. Salih susmayacaktı. Susmadı da... Uyarılarına,
          hatırlatmalarına devam etti:

            — “Düşünün ki, (Allah (c.c.)) Âd kavminden sonra yerlerine sizi getirdi. Ve yeryüzünde sizi yer-
          leştirdi: Onun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah’ın
                                                                                        60
          (c.c.) nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.”
            İnanmayanlar  şaşkınlık  içerisindeydi.  Salih,  giderek  sözlerinin  dozunu  artırıyordu.  İlahlarını
          terk etmelerini, tek Allah’a (c.c.) inanmalarını, kendisine itaat edip sözünü dinlemelerini istiyordu.
          Öfkeyle ona bağırdılar:

            — “Dediler ki: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin! Sen de ancak bizim gibi bir insansın...” 61
            Peygamberlerin inanmayanlardan duyduğu şeyler genelde aynı idi. Aynı şeyleri söylüyorlardı.
          Hz. Nuh’a ve Hz. Hud’a yapılan itirazların aynısı Hz. Salih’e de yapıldı. Onun insanlar arasından
          seçilmesini bile eleştiriyorlardı. İnsanlara, kendi içlerinden birinin peygamber olarak gönderilmesi
          son derece doğaldı. Her şeyi ile örnek olacaktı elbette peygamberler. Konuşmalarıyla, yemeleriy-
          le, içmeleriyle, gülmeleriyle, ağlamalarıyla. Sanki peygamberler melekler arasından seçilmiş olsa,

          inanacaklar mıydı?







          58 Hud suresi, 62. ayet.
          59 Hud suresi, 63. ayet.
          60 A’raf suresi, 74. ayet.
          61 Şuarâ suresi, 153–154. ayetler.

     30
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24