Page 14 - Kur'an-ı Kerim 5. Sınıf 2. Bölüm
P. 14

1. ÜNİTE








            Hz. Hud (a.s.), kavmine ilk olarak şöyle seslendi:

            —Allah’a (c.c.) karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir
          peygamberim. Allah’tan (c.c.) sakının ve bana itaat edin.

            — “Âd kavmine de kardeşleri Hûd’u (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah’a (c.c.) kulluk edin.
          Sizin ondan başka tanrınız yoktur. Siz (Allah’a ortak koşarak) O’na iftira eden kimselersiniz.” 41
            Hz. Hud, milletini Allah’a (c.c.) gönülden bağlanmaya, ona kulluk etmeye çağırıyordu. Kavmi
          şaşkındı. Hud neden bu işe girişmişti? Mal ve makam mı isteyecekti acaba? Niçin bütün bir toplu-
          mu karşısına alıp öfkeleri üzerine çekiyordu? Bunca sıkıntıya neden katlanıyordu? Yok yok, kesin
          Hud’un bu işte bir çıkarı olmalıydı.

            — Kavmim! Ben bu mesajı size ulaştırmama karşılık sizden herhangi bir ödül beklemiyorum.
          Benim ödülümü verecek olan, yalnızca beni yaratan Allah’tır (c.c.). Hâlâ aklınızı kullanmayacak
          mısınız?

            Hz. Hud gönlünün ta derinlerinden yükselen bir şefkatle şöyle diyordu:

            —”Ey kavmim!  Rabbinizden bağış dileyin; sonra da ona tevbe edin ki üzerinize göğü (yağmu-
          ru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek (Allah’tan (c.c.)) yüz çevirme-
              42
          yin.”
            Bu, faydalı ve güzel bir davetti. Keşke kabul etselerdi. Allah’ın (c.c.) rahmetine sığınıp kurtulsa-
          lardı. Akıllarını kullanıp doğruyu görselerdi. Ama olmadı. İnkâr gönüllerini, gözlerini kör; kulakları-
          nı sağır etmişti. Akıllarını kullanmayı bırakın, Hud’u (a.s.) akılsızlıkla itham ettiler. Hayatları yalan-
          lar üzerine kurulu olanlar, hiç yalan söylediğini duymadıkları Hud’u (a.s.) yalancılıkla suçladılar.
            “Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve
          gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz.”
                                                 43
            Bu olacak şey miydi? Allah’ın (c.c.) elçisi yalancılıkla suçlanabilir miydi? İnkâr insanları bu ka-
          dar düşüncesiz yapabilir miydi?

            Hz. Hud (a.s.) onlar gibi olmazdı. Çünkü onu Rabbi terbiye etmişti. İnanan birinin farkı olmalıy-
          dı. Müslüman kişi, kötü sözlü ve kaba olamazdı. Hud (a.s.) merhamet dolu ve yumuşak ses tonu
          ile onlara asıl görevini anlatmaya çalıştı:

            — “Ey kavmim!  dedi, ben beyinsiz değilim; fakat ben âlemlerin Rabbinin gönderdiği bir elçiyim.
          Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum ve ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm. “
                                                                                            44
            Sizi uyarması için kendi içinizden biri aracılığıyla Rabbinizden size öğüt verici bir mesajın gel-
          mesine mi şaşıyorsunuz?


          41 Hud suresi 50. ayet.
          42 Hud suresi 52. ayet.
          43 A’raf suresi 66. ayet.
          44 A’râf suresi, 67–68. ayetler.                                                               25
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19