Page 21 - Kur'an-ı Kerim 5. Sınıf 2. Bölüm
P. 21
KUR’AN-I KERİM’İ TANIYALIM
Mucize, olağanüstü bir şeydi. Sıradan insanların benzerini yapamayacakları kadar büyük bir
işti. Ancak Allah (c.c.) dilerse gerçekleşirdi. Mucize gerçekleştikten sonra şayet mucizeyi isteyen-
ler inanmazlarsa ardından azap gelirdi. İsteklerine cevap çok hızlı gelmişti. Mucize canlıydı. İnan-
mayanlarla Hz. Salih arasında belirlenen bir günde, kayaların arasından, hepsinin gözü önünde
çıkagelmişti.
“Ey kavmim! İşte size mucize olarak Allah’ın (c.c.) devesi. Onu bırakın, Allah’ın (c.c.) arzında
yesin (içsin)... Salih: İşte (mucize) bu dişi devedir; onun bir su içme hakkı vardır, belli bir günün
66
içme hakkı da sizindir, dedi. Ona bir kötülükle ilişmeyin, yoksa sizi muazzam bir günün azabı
yakalayıverir.” 67
İnanmayanlar Hz. Salih’in bir mucize getiremeyeceğini düşünüyorlardı. Onu herkesin önünde
rezil etmek istemişlerdi ama kendileri rezil olmuştu. Deve rahatça otlaklarda geziyor, su içme
sırası devede iken kimse su içmeye yanaşamıyordu. Deve, içtiği su kadar süt veriyordu. Süt
kovalarının biri doluyor, ardından başka kovalar geliyordu. Şaşılacak işti. Çekinmişlerdi Salih’in
tehdidinden, deveye dokunamıyorlardı. Ama bu iş böyle devam edemezdi. Toplumun ileri gelen
kişileri bir araya geldiler. Bunlar dokuz kişi idiler ve şöyle karar aldılar: Önce deveyi ardından da
Salih’i ve diğer inananları öldüreceklerdi.
“O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tara-
fına hiç yanaşmıyorlardı. Allah’a (c.c.) and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine
baskın yapalım (hepsini öldürelim) sonra da velisine: “Biz (Sâlih) ailesinin yok edilişi sırasında
orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz” diyelim. Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri
farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.” 68
66 Hud suresi, 64. ayet.
67 Şuarâ suresi, 155–156. ayetler.
68 Neml suresi, 48–50. ayetler.
32