Page 30 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 30

Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v.), davet ettiği dine içtenlikle inanması ve İslam’ın ilkelerini bütün
            ayrıntılarıyla kendi hayatına uygulaması, davetteki başarısının en önemli etkenidir. O, çalışmalarına
            hiçbir zaman şahsi menfaat hesapları bulaştırmamıştır: “(Ey Muhammed!) De ki: Bundan (davet
            ve  tebliğ  görevinden)  dolayı  sizden  hiçbir  ücret  istemiyorum...”   Ayrıca,  eşsiz  fedakârlık
                                                                                  116
            örnekleri sergilemiştir.
                                  117
                                                    TARTIŞALIM

                      İslam'a  davetin  nasıl  olması  gerektiğini  arkadaşlarımızla  ve  öğretmenimizle  birlikte
                tartışalım.





                Emir ve Nehiy




                 Emir,  Allah’ın  (c.c.),  güzel  söz  ve  davranışları,
            faydalı işleri kesin olarak istemesi; hoşnut olduğu bu          Yüce  Allah’ın  (c.c.)  Kur’an-ı
            söz,  davranış  ve  işleri  kullarına  buyurması  demektir.     Kerim’de,  üzerinde  önemle
            Emrin  zıttı  olan  nehiy  ise Yüce Allah’ın  (c.c.)  haram     durduğu  “tebliğ”,  “davet”  ve
            olan söz ve davranışları, faydasız işleri hoş görmeyerek        “emr-i  bi'l-mar'uf  nehy-i  ani'l-
            yasaklamasıdır. Her iki kavramın geçtiği Nahl suresinin         münker”  birbirine  yakın  ve  iç

            90.  ayetinde  şöyle  buyrulmaktadır:  “Şüphesiz  Allah              içe olan kavramlardır.
            adaleti,  iyilik  yapmayı,  akrabaya  yardım  etmeyi
            emreder. Edepsizliği, çirkin davranışları ve azgınlığı
            yasaklar (nehyeder). O, düşünüp tutasınız diye size
            öğüt veriyor.”
                                                             İslam, toplumsal hayata önem veren bir dindir.
                                                         İyilik  ve  güzelliğin  hâkim  olduğu  huzurlu  bir  toplum

                                                         için birtakım kurallara uymak gerekir. Kur'an-ı Kerim
                    Sözlükte emir kelimesi; hâl,         iyiliğin  yaygınlaşması  ve  kötülüğün  önlenmesini,
                     durum, olay, iş, buyruk ve          böylece erdemli bir toplumun oluşması için gösterilen
                   buyurmak gibi anlamlara gelir.        çabaları  “emr-i  bi'l-mar'uf  nehy-i  ani'l-münker”
                                                         şeklinde kavramlaştırmıştır. 118
                   (İslam’da İnanç, İbadet ve Günlük
                                                             “Emr-i  bi’l-ma’ruf”;  iyi  olanı  emretme,  iyiliği  ve
                   Yaşayış Ansiklopedisi, c.1, s.469)
                                                         güzelliği  yaymaya  çalışma  demektir.  “nehy-i  ani'l-
                                                         münker”  ise  kötülüğü  yasaklama,  kötülüğe  karşı
                                                         çıkma  ve  engel  olma  anlamına  gelir.   Bu  faaliyet,
                                                                                              119
                                                         İslam ümmetinin Kur’an ve sünnet ölçülerine uygun
            116  Sâd suresi, 86. ayet. Ayrıca bk. Furkân suresi, 57. ayet; En’âm suresi, 90. ayet.
            117  bk. Mustafa Çağrıcı, “Davet”, İslam’da İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, c. 1, s. 394.
            118  Mustafa Çağrıcı, “Emr-i bi'l-Mar'uf Nehy-i ani'l-Münker”, TDV İslam Ansiklopedisi, c. 11, s. 139.
            119  Mustafa Çağrıcı, İslam’da İnanç, İbadet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, c. 1, s. 472.



                                                            48
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35