Page 27 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 27
Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım 1. Ünite
3- Kur’an’dan Dualar Öğreniyorum: Ahkâf 15.
İnsanın Allah (c.c.) ile iletişimi dua ve ibadet vasıtası ile olmaktadır. Her şeyiyle iletişim ilkelerini
bize öğreten Kur’an-ı Kerim, Allah (c.c.) ile iletişimimizde bizlere rehberlik etmektedir. Kur'an-ı
Kerim'de Allah Teala kimi zaman peygamberlerin dualarını bize doğrudan örnek göstermektedir.
106
Kimi zaman da nasıl dua etmemiz gerektiğini, hangi duaların kabul edildiğini, neyi istememiz
gerektiğini bize öğretmekte ve duâ konusunda bize yol göstermektedir. 107
Ahkâf suresinin 15. ayetinde, üzerimizde çok fazla emeği ve hakkı bulunan annemiz ve babamız
için “Biz, insana anne babasına iyi davranmayı emrettik...” buyurularak bizi yetiştiren bu insanlara
iyi davranmamız emredilmiştir. Ayrıca ayetin devamında annenin evlat üzerindeki haklarından
bahsedilmiştir. Hamilelik, doğum ve emzirme sürecindeki zahmetler hatırlatılarak annenin evladı
üzerindeki haklarına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle anne ve babamızın bize verdiği emekler ve
özverileri için onlara dua etmemiz öğütlenmektedir. Burada dikkat çekilen bir unsur vardır: Anne ve
babamız, Allah’ın (c.c.) bize verdiği birer nimet olarak şükür ve dua sebebi olmalıdır. Ayrıca ayette,
salih amel işlemek için dua etmemiz ve gelecek nesillerimizin salih kimseler olmalarını Allah’tan
(c.c.) istememiz öğütlenmektedir.
DEĞERLENDİRELİM
Dua, kulun Allah’a (c.c.) sığınma ve yakarışını, Allah’ın (c.c.) yüceliği karşısında
kulun güçsüzlüğünü itiraf etmesini, sevgi ve saygı duyguları içerisinde lütfunu, yardımını
ve affını dilemesini ifade eder.
İnsan ihtiyacı olan herhangi bir şeyi elde etmeye istekli olmasına rağmen ona
ulaşmada âciz, güçsüz ve yetersiz olduğunu, Rabb’inin ise duasını işiteceğini ve isterse
ihtiyacını gidereceğini bilir. Çünkü insan; sınırlı, zayıf, arzu ve ihtiyaçlarla kuşatılmış
bir varlık olarak yaratılmıştır. Allah (c.c.) ise; yaratıcıdır, gücü sonsuz, rahmeti geniş
ve iyilikleri boldur. Fâtır suresi 15. ayette “Ey insanlar! Allah’a muhtaç olan sizsiniz.
Zengin ve övülmeye lâyık olan ise yalnızca O’dur.” buyurulmaktadır.
Ayetin de işaret ettiği gibi dua; insanın Allah (c.c.) karşısında kendi küçüklüğünün
ve çaresizliğinin bilincinde olarak O’ndan bir şeyler istemesidir. Duada asıl hedef kulun
kendi durumunu Allah’a (c.c.) arz etmesi olduğuna göre bu, kul ile Allah (c.c.) arasındaki
bir ilişkidir. Bu ilişkide kul, kendini yaratan ve rızık veren Rabb’ine halini arz eder,
acizliğini, güçsüzlüğünü dile getirir, hatalarını ve eksikliklerini iletir. Bunun karşısında o
Yüce Makam’dan yardım, af ve merhamet, güç ve destek ister. Bu durum, kulun Allah’a
(c.c.) bağlılığı ve teslimiyetidir. Dua, ibadetin en büyüğüdür. Nitekim hadiste Peygamber
Efendimiz (s.a.v.) “Dua ibadetin özüdür.” buyurmaktadır. Bu açıdan dua ederken, sanki
1
namaz kılıyor gibi tam bir bağlılık ile kendimizi vererek dua etmeliyiz. Zaten A’raf suresi
55. ayet de bu duruma işaret etmektedir: “Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua
edin...”
1 Tirmizi, Daavât, 1; Ebu Davud, Salat, 358.
106 bk. Taha suresi, 25. ayet; İbrahim suresi, 40-41. ayetler.
107 bk. A'raf suresi, 55. ayet.
45