Page 22 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 22
41- 44. ayetlerde; inkarcılıkta direnenlere Yüce Allah’ın (c.c.) kendilerine verdiği yakın
çevrelerindeki nimetler düşünüp ibret almaları için delil olarak gösterilir. Taşımacılığı kolaylaştıran
ulaşım araçlarının da onun insanlara sağladığı bir imkân ve bir lütuf olduğu hatırlatılır: “Onların
soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.” 90
Dolu dolu gemilerin batmadan suların üzerinde gidebilmesi ve insan neslinin bu gemilerde
taşınabilmesinin Allah Teâlâ’nın koyduğu yasalar sayesinde gerçekleştiğine dikkat çekilir. İnsanların
binek olarak kullandıkları hayvanların da Allah (c.c.) tarafından yaratıldığı hatırlatılır. Ayetlerin indiği
dönemde henüz bilinmeyen ulaşım araçlarına işaret edilir. Dolayısıyla tabiattaki yasaları koyan, bu
imkân ve nimetleri -doğrudan veya dolaylı olarak- bizim hizmetimize sunan Yüce Rabb’imizdir. 91
Önceki ayetlerde evrenden ve önceki topluluklardan örnekler vererek Allah’ın (c.c.) azameti ve
kudreti üzerine düşündürüldükten sonra 45. ayette önceki toplulukların başına gelenlerden, geçmişte
yaptıklarından ve gelecekte işleyebilecekleri günahlardan, başlarına gelebilecek felaketlerden,
ahiret azabından korkmaları ve sakınmaları tavsiye edilmekte, bu tavsiyeye uyanlar merhametle
müjdelenmektedir.
46. ayette, aklını ve gönlünü iman çağrısına kapatmakta direnenlerin kendilerine hangi türden
ayet gelirse gelsin, ön yargılı davranıp yüz çevirdikleri ve ayetleri kabul etmedikleri belirtilir.
47. ayette, inkarcıların kendilerine verilen rızıktan, başkaları için de harcamaya davet
edildiklerinde, bundan kaçındıkları belirtilir. Oysa o rızkı veren de onu yardıma muhtaç kimselerle
paylaşmayı emreden de Allah Teâlâ'dır.
Dördüncü Bölüm (48-68. ayetler):
Bu bölümün ana konusu, ahiretin varlığı ve ahiret âlemiyle ilgilidir. Önce, kıyametin
ansızın kopacağı bildirilir. Ardından insanların dirilişleri, hesap vermek için mezarlarından
kalkışları, sonra da canlı bir tablo gibi cennet anlatılır. İnsan, cennete özendirilir. İnsanın cennete
girmesine engel olan en büyük düşmanın şeytan olduğu ve ona karşı uyanık olunması öğütlenir.
Ahiret gününde dünyada yapılan hiçbir şeyin Allah’tan (c.c.) gizlenemeyeceği haber verilir. İnsan,
yaptığı kötülükleri gizleyecek olsa bile suç işleyen organlarının, kişinin aleyhine tanıklık yapacağı
açıklanır. Bu kötü duruma düşmemesi için insana, doğru ile yanlışı ayırt etmeye yetecek kadar
bir ömür ve imkân verildiği hatırlatılır.
48 - 50. ayetlerde kıyametin, peygamberin uyarılarını hafife alan inkarcılara, büyük meleklerden
İsrafil’in sura ilk üflemesi sonucunda çıkacak dehşet verici sesle ansızın kopacağı bildirilir.
51 - 54. ayetlerde, sura ikinci kez üflenip insanlar yeniden canlandığında ve hızla mahşer yerine
doğru giderlerken dünyada bu gerçeği inkar edenlerin, önce neye uğradıklarını bilemez bir hâlde
birbirlerine olup biten hakkında soru sormaya çalışacakları haber verilir. Hemen ardından da durumu
anlayıp derin bir pişmanlık içinde Allah’ın (c.c.) sözünün ve peygamberlerin bildirdiklerinin doğru
çıktığını itiraf edecekleri, canlı bir şekilde anlatılır: “Sura üfürülür. Bir de bakarsın, kabirlerinden
çıkmış, Rabb’lerine doğru akın akın gitmektedirler. Şöyle derler: ‘Vay başımıza gelene! Kim
bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahmân’ın vaat ettiği şeydir. Peygamberler doğru
söylemişler.” O gün, herkesin Yüce Allah’ın (c.c.) şaşmaz adaletinin güvencesi altında bulunduğu,
92
hiç kimsenin en küçük bir haksızlığa uğratılmadan sadece yaptıklarının karşılığını göreceği belirtilir. 93
90 Yasin suresi, 41-42. ayetler.
91 bk. Hayrettin Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim K. Dönmez, vd., Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, c.4, s.433-449.
92 Yasin suresi, 51-52. ayetler.
93 bk. Yasin suresi, 53-54. ayetler.
40