Page 19 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 19
Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım 1. Ünite
tadır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şu hadisinde başkalarını etkileyecek çığır açmanın iki şeklini de
ayrı ayrı ifade etmiştir: “Kim iyi bir uygulamaya öncülük ederse kendisine hem o davranışın hem de
kıyamete kadar onu örnek alan kimselerin sevabı verilir. Yine kim kötü bir uygulamaya öncülük eder-
se, kendisine hem o davranışın hem de kıyamete kadar onu örnek alan kimselerin günahı yüklenir.” 79
İkinci Bölüm (13-32. ayetler):
Bu bölümde, Hz. Muhammed’den (s.a.v.) önce gönderilen diğer peygam-
berlerin tevhid mücadelelerinden bir örnek verilir. Geçmiş toplumlarda inançları
uğruna mücadele edip şehit olanlar övülür. Cennette kendilerine verilecek nimet-
lerden bahsedilir. Allah’ın (c.c.) dini uğrunda canlarından vazgeçen bu insanlara
ölüm anında yapılan ikramlar dile getirilir. Bu uğurda büyük sıkıntılara katlanan
Resûl-i Ekrem ve ona tâbi olanlar teselli edilir.
13-32. ayetlerde, bir şehir halkının durumu ibret levhası olarak anlatılır. Allah Teâlâ o şehir
halkına iki elçi göndermişti. Halk onları dinlemeyince bir üçüncüsünü gönderdi. Yine de inkarlarından
vazgeçmediler. "...Siz de ancak bizler gibi insanlarsınız...Siz sadece yalan söylüyorsunuz!"
80
"...Doğrusu sizin yüzünüzden üzerimize uğursuzluk geldi. Eğer vazgeçmezseniz, biliniz ki sizi
taşlayacağız ve tarafımızdan size acı veren bir işkence yapılacaktır." dediler. Peygamberlere
81
hakaret ettiler, onları ölümle tehdit ettiler. Bu sırada bir mümin, hemşehrilerinin onlara zarar
vermesinden endişe ederek olay yerine koştu. Elçilerin haklı olduğunu mantıklı ve ikna edici sözlerle
açıkladı. Onların doğru yolda olduklarını ve yaptıkları iş için herhangi bir ücret istemediklerini söyledi.
Tek yaratıcıya kulluk etmenin akla uygun olduğunu ifade etti. Fayda vermeye ve herhangi bir bela
ve musibeti önlemeye gücü yetmeyen başka ilahlara tapmanın mantıksızlığını vurguladı. Kendisinin
iman ettiğini açıkladı, onları da elçilere uymaya davet etti. Fakat uyarıların hiçbiri o şehir halkına
82
fayda vermedi. Üstelik hemşehrileri o yiğit mümini hunharca öldürüp şehit ettiler. Sonuç olarak, Allah’ın
(c.c.) birliğine ve elçilere inanan o mümin kişi cennetle ve Rabb’inin ikramlarıyla müjdelenirken şehir
halkı, yaptıkları yüzünden korkunç bir ilahi cezaya çarptırıldı. 83
Bu ayetlerin indiği dönemde Mekke müşrikleri de tıpkı kıssada anlatılan şehir halkı gibi,
kendilerine Allah (c.c.) tarafından gönderilen Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini ısrarla
reddetmekteydi. İnananlara işkence ediyor, Peygamberimiz’i (s.a.v.) öldürmeyi düşünüyorlardı.
Kıssanın amacı, ilahi mesaja bu şekilde ısrarla kulak tıkayanlar ile ona gönülden inananların sonları
hakkında bir örnek vermektir. Böylece, bir taraftan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamberliğini inkar
eden Mekke müşrikleri uyarılmış, diğer yandan da Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ve ona uyan
müminlerin moralleri yükseltilmiştir. 84
79 Müslim, İlim 15, Zekât 69; Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.4, s.362.
80 Yasin Suresi, 15. ayet.
81 Yasin Suresi, 18. ayet.
82 bk. Yasin suresi, 20-25. ayetler.
83 bk. Yasin suresi, 29. ayetler.
84 Hayrettin Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim K. Dönmez, vd., Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, c.4, s.430-432.
37