Page 15 - Kur'an-ı Kerim 11. Sınıf 2. Bölüm
P. 15

Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım                                                        1. Ünite






            ölmüş, yerine onların çocukları gelmişti. Böylece, Allah’ın (c.c.) nimetlerini inkar eden isyankâr toplum,
            cezasını bulmuştu. Allah (c.c.) onlara zulmetmemişti. Onlar isyanlarının karşılığını bulmuşlardı.
                 İsrailoğulları, içlerinden kendilerine peygamberler gönderen, kendilerini Firavun’un zulmünden
            kurtaran, yaşadıkları çağda başka hiçbir topluma verilmeyen nimetleri lütfeden Allah Teâlâ’ya (c.c.)
            karşı nankörlük etmiş; O'nun defalarca af ve merhametine rağmen isyanlarından vazgeçmemişlerdi.

            Allah’ın (c.c.) ayetlerini inkara kalkışmışlar, şefkat ve merhametiyle onlara öncülük yapan, onları
            kölelikten kurtarıp özgürlüğe kavuşturan Hz. Musa’yı çok incitmişlerdi. Ona eziyet etmişler, inat edip
            onunla alay etmişlerdi. 65

                                                    OKUYALIM
                         Âl-i İmrân suresi, 112-115. ayetler; “Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ahdine
                  ve  insanların  (müminlerin)  himayesine  sığınmadıkça  kendilerine  zillet  (damgası)  vurulmuştur;
                  Allah’ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkûm edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah’ın ayetlerini
                  inkar  ediyorlar  ve  haksız  yere  peygamberleri  öldürüyorlardı.  Bu  da  onların  isyan  etmiş  ve
                  haddi aşmış bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; ehlikitap içinde istikamet sahibi bir topluluk
                  vardır ki gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah’ın ayetlerini okurlar. Onlar, Allah’a ve ahiret
                  gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten men ederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi
                  insanlardandır. Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini
                  çok iyi bilir.”


                 Allah Teâlâ, sadece İsrailoğullarına değil tüm insanlara çok büyük nimetler vermiştir. O’nun verdiği
            nimetler saymakla bitmez. İnsana düşen ise verdiği nimetler için O’na teşekkür etmek ve O’na isyan

            etmemektir. Fakat insanoğlu Rabb’ine karşı çok nankördür.  İman ile karakterini olgunlaştırmazsa
                                                                      66
            bu nankörlük hastalığı, onu hak ve hakikatlerden uzaklaştırabilir. Bu durum ancak peygamberlerin
            açıkladığı  ve  öğrettiği  ilâhî  öğretilerle  tedavi  edilebilir.  Hz.  Musa’nın  toplumu,  peygamberlerine
            hiç tereddütsüz inansalardı ve kendilerinden isteneni kabullenip yerine getirselerdi bu zahmetleri
            çekmeyeceklerdi. İman ve itaatle şükrettikleri için de Allah Teâlâ onlara nimetlerini daha çok verecek
            ve  yeni  yurtlarında  huzur  içinde  yaşayacaklardı.  Çünkü Allah  Teâlâ  İsrailoğulları’na  hitaben  tüm
            insanlığa  şöyle  seslenmişti:  “Hatırlayın  ki  Rabb’iniz  size:  'Eğer  şükrederseniz  elbette  size

            (nimetlerimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir!'
            diye bildirmişti.” 67

                                                   DEĞERLENDİRELİM


                 Hz. Musa ve toplumunun başından geçen olaylardan çıkarılacak sonuçları sıralayınız.
                 * Hz. Musa, hakikati savunması ve Firavun’la mücadelesinde gösterdiği sabırla bizim için
                 güzel bir örnektir.

                 * ………………………………………………………………………………………………………
                 * ……………………………………………………………………………………………………...



            65  bk. Âl-i İmrân suresi, 112-115. ayetler.
            66  bk. Âdiyât suresi, 6. ayet.
            67  İbrahim suresi, 7. ayet.


                                                            33
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20