Page 3 - Kelam 1. Ünite
P. 3

İslam düşünce tarihinde kelam ilminin yoğunlaştığı en önemli mesele tevhid inancı olmuştur. Bu sebeple başlangıçta
           kelam ilmi Allah’ın (c.c.) zatı, birliği, eşi ve benzerinin olmaması gibi konuları ele almış; Allah’ın (c.c.) her türlü eksiklikten
           münezzeh olduğunu ortaya koymaya çalışarak, tüm kemal sıfatlarla muttasıf olduğu konusuna ağırlık vermiştir. Kelam ilmi
           Allah’ın (c.c.) varlığını bazen Kur’an ayetlerinden hareketle, bazen de tabiattan örnekler vererek ispat etmeye çalışır. Bu
           konuda Kur’an-ı Kerim’de insanı evren hakkında düşünmeye çağıran birçok ayet vardır. Kâinatta var olan düzen ve uyum da
           yaratıcı olarak Allah’ın (c.c.) varlığının ve birliğinin en büyük işareti olarak kabul edilmiştir.

             B            BİLGİ KUTUSU


                Gazzâlî’den (ö. 505/1111) sonraki kelamcılar döneminde kelam ilminin kapsam ve içeriği daha da
              genişleyerek felsefenin konularıyla birlikte mantığın birçok temel konusu da kelamda yer almıştır.
              Bu dönemde kelam, bilinebilir (malum) olan hemen hemen tüm konularla ilgilenmeye başlamıştır.





                             ِ
                                                                               ِ
                     ِ
               انبر ضرَ ْ لاو تاومسلا  ِ قْلخ ىف نورك َ فتيو مِهِبونج ىٰلعو ادوعقو امايق  ّٰ للا نورك ْ ذي نيذَّلَا
                                                                        ُ
                                                                                       ُ
                                             َ
                                                                                   َ
                                        َ
                َ
                                                           ُ ُ
                                                                                         َ َ
                 َّ َ
                                                                 َ َ ً ُ َ ً َ َ
                                                    َ
                          َ
                       ْ
                               َ ٰ َّ
                                                                                      ُ
                                                 َّ َ َ ْ
                                                ُ
                                                                   ِ
                                                                                ِ
                                                       ِرانلا باَذع انقف كناحبس  ً لطاب اَذه تقَلخ ام َ
                                                               َ َ َ َ َ
                                                                                     ٰ َ ْ َ
                                                        َّ
                                                                                  َ
                                                            َ
                                                                         َ ْ ُ
              “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üze-
           rinde düşünürler. ‘Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından
           koru’ derler.” 4
                                                        ِ
                                                                                        ِ
                                               ِ
                                      ِ
                                                                                  ِ
                                 نوفصي امع شرعْلا  ِ بر للا ناحبسف اتدس َ فَل للا  َّ لِإ ٌةهلآ امِهيف ناك وَل
                                                        َّ َ
                                  َ ُ
                                                                                          َ َ
                                                                          َّ
                                                                 َ َ َ
                                           َ
                                                                                 َ
                                                                      َ
                                                ْ َ
                                                                          ُ
                                                     ّ َ
                                                                                              ْ
                                                              َ ْ ُ
                                       َ َّ
                                                                                     َ
              “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka tanrılar olsaydı bu ikisinin düzeni bozulurdu. Demek ki Arş’ın
           Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.” 5
              Kelam ilminde âlemdeki düzen ve varlıkların çeşitliliği, düşünen insan için Allah’ın (c.c.) varlık ve birliğinin en büyük
           kanıtı kabul edilmiştir. Bu nedenle, evrenin nasıl oluştuğunu düşünen kimse Allah’ı (c.c.) bulabilir. Kelam bu yönüyle benzer
           konuları ele alan akaid, tevhid ve usûlü’d-din gibi ilimlerden ayrılır. Zira bu ilimlerde daha çok inanç esasları açıklanır. İnanç
           esasları akli ve mantıki yöntemlerle delillendirme ve ispat yoluna gidilmez.
              Kelamın ikinci temel konusu nübüvvettir. Allah (c.c.), mesajlarını peygamberleri vasıtasıyla insanlara ulaştırır. Buna göre
           nübüvvet, peygamberliğin imkânını, diğer peygamberlerin risaletini, vahyi, ilahî kitapları, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygam-
           berliğinin ispatını kapsamaktadır.
              Kelamın bir diğer önemli konusu da ahiret inancıdır. Kur’an’da insanların bu dünyadaki söz ve davranışlarından sorumlu
           oldukları dile getirilir. Ahiret inancıyla ilgili deliller ortaya konarak ahiretin varlığı ve aşamaları hakkında bilgi verilir.
             T       TARTIŞALIM
                Bir ilmin önemi, o ilmin konusuna ve muhtevasına göre belirlenip değerlendirilir. Aynı şekilde o
              ilimle elde edilen bilginin değeri de insana sağladığı fayda ile doğru orantılıdır.
                Siz de buradan hareketle kelam ilminin konusunu ve muhtevasını göz önüne
              alarak onun önemini arkadaşlarınızla tartışınız.
           4  Âl-i İmrân suresi, 191. ayet.
           5  Enbiyâ suresi, 22. ayet.
 12                                                   13
   1   2   3   4   5   6   7   8