Page 9 - Hüsnihat 3. Ünite
P. 9
3. ÜNİTE
Ebadı belirli olduğu için kıt’alarda bu ölçüye uygun düşen
sülüs, nesih, ta’lik ve muhakkak, reyhânî, tevkî’, rikâ’ hatla-
rı kullanılmaktadır. Buna göre kıt’aları ikiye ayırmak müm-
kündür:
1. Sülüs-Nesih Kıt’a: Bunlar arasında en yaygını sülüs-
nesih hatla yazılmış olanıdır. Bunda, üstte sülüsle yazılmış
bir satır ve onun altında nesihle yazılmış birkaç satır bulu-
nur. Nesih satırların uzunluğu sülüs satıra nispetle daha
kısa tutulur. Nesih satırların sağında ve solunda tezhip için
bırakılmış boşluklara “koltuk” adı verilir.
2. Ta’lik Kıt’a: Ta’lik ile yazılan kıt’alara denir. Eğer satırları
düz olarak yazılmışsa böyle kıtaya düz ta’lik kıt’a, satırları
sola yukarı doğru meyilli olana da mâil ta’lik kıt’a adı verilir.
Ta’lik kıt’alarda genellikle beyitler hâlinde şiirlerin yazıl-
Farsça ta’lîk hattıyla
ması tercih edilmektedir. Bazen iki beyitten fazla olan şiirle- yazılmış bir mâil kıt’a örneği.
rin yazıldığı da görülmektedir
Kıt’a geleneği Araplarda başlamış, İranlı hattatlar tarafından şekil ve ölçü bakımından
geliştirilmiş, Türk hattatları tarafından da ölçüleri en kaideli ve en uygun hâle getirilmiş
ve beğenilerek kullanılmıştır. 1
4. 1. 2. Hilye-i Şerîfe
Hz. Peygamberimiz’in (s.a.v.) fizikî ve ahlâkî vasıflarını anlatan levhalardır. İslam
inancı putlardan olduğu kadar putlaştırılabilecek kimselerin tasvirlerinden de şiddetle
kaçındığından hiç kimse Resulullah Hz.Muhammed’in (s.a.v.) resmini çizmemiştir. Bu-
nun yerine, görenlerin doğru tariflerinden faydalanarak onu hilyeden tanıyıp anlatma
yolu tercih edilmiştir.
Hilye-i Şerîfe, ilk defa Hattat Hâfız Osman (ö.1698) tarafından bugünkü şekliyle tertip
edilmiş ve levha olarak yazılmıştır. Ondan sonra da kalıplaşmış ve klasik levha şekillerinden
birisi olmuştur. Levha hilyeleri genelde dikey dikdörtgen alanda tasarlanmıştır.
Hilye levhalarının en yaygın şekline göre bölümleri şunlardır: 2
1. Başmakam: Dikey dikdörtgen ebatlı hilyelerde en üstte ayrılan kısma “başmakam”
denir. Buraya besmele veya euzü besmele, bazen de besmelenin içinde geçtiği Neml
Suresi 30. ayet yazılır.
2. Göbek: Besmelenin hemen altına gelen dairevî alandır. Bazen beyzî (oval), dörtgen ve
çokgen de olabilmektedir. Hilye metninin büyük bir bölümünün yerleştirildiği bu kısım
“gövde” olarak da adlandırılır. Burada fizikî ve ahlâkî vasıfları ile Hz. Peygamberimiz’i
anlatan sahabe beyanlarından oluşan rivayetler –genellikle Hz. Ali’nin yaptığı tavsîf –
metin olarak yer alır.
1 Ali Alparslan, “kıt’a” md., TDV İslam Ansiklopedisi, C 25, s.505-506.
2 Uğur Derman, “hilye” md.,TDV İslâm Ansiklopedisi, C 18, s.47-51; Hüsrev Subaşı, Hilye-i Şerîfe ve Bölümleri, s.39-47.
54