Page 23 - Hadis Metinleri 6. Ünite
P. 23

6. ÜNİTE





                Ashabım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorula-
          caksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayasınız.

                Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bu-
          lunup doğrudan işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.
                Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, aya-
          ğımın altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermeniz gerekir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. Al-
          lah’ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyeden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır.
          İlk kaldırdığım faiz de Abdülmuttalib’in oğlu (amcam) Abbas’ın faizidir.

                Ashabım! Cahiliye Devri’nde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan
          davası, Abdülmuttalib’in torunu (amcazadem) Rabîa’nın kan davasıdır.
                İnsanlar! Bugün şeytan, sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hâkimiyetini kurmak gücünü ebedî
          surette kaybetmiştir. Fakat siz, bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu
          da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.

                İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu husus-
          ta sorumluluk bilinci ve duygusu ile hareket edip Allah’tan           DEĞERLENDİRELİM
          korkmanızı tavsiye ederim. Siz  kadınları, Allah’ın emaneti           Töre cinayetleri ve kan davala-
          olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına   rı konularını sınıfta değerlendiriniz.
          söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkı-
          nız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar
          üzerindeki hakkınız, onların aile yuvasını sizin hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer
          razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa onları tedip edebilirsiniz. Kadınların da sizin
          üzerinizdeki hakları, meşru bir şekilde her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.
                Müminler! Size iki emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet,
          Allah’ın kitabı Kur’an ve Rasûlü’nün sünnetidir.

                Müminler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir; böylece
          bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz helal değildir. Meğerki
          gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun.
                Ashabım! Kendinize de zulmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakkı vardır.

                İnsanlar!  Cenâb-ı  Hak  her  hak  sahibine  hakkını
          (Kur’an’da) vermiştir. Vârise vasiyet etmeye lüzum yoktur.            DEĞERLENDİRELİM
          Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için
                                                                                         َ
          mahrumiyet vardır. Babasından başkasına ait soy iddia eden         مِلسمْلا وخأ مِلسمْلا  َّ نِا  َ لَا
                                                                                        ُ
                                                                             ِ ْ ُ
                                                                                           َ ْ ُ
          soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör,         “Müslüman, Müslüman’ın
          Allah’ın gazabına, meleklerin ve bütün Müslümanların lane-                 kardeşidir.”
          tine uğrasın! Cenâb-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini ne
          de adalet ve şehadetlerini kabul eder.

                İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?
                Onlar “Allah’ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun, diye
          şahadet ederiz.” cevabını verdiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v)  şöyle dedi:
                “Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab! Şahit ol ya Rab!” 63


          63 Bk. İbn Hişâm, es-Sîratü’n-Nebeviyye, II, 350; Heyet, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, I, 542-544.

                                                           125
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27