Page 15 - Hadis Metinleri 4. Ünite
P. 15
İBADETLE İLGİLİ
HADİSLER
Ayet ve hadisler ışığında bir durum tespiti ve de-
ğerlendirme yapıldığında hac ve umrenin fayda ve hik- BİLGİ KUTUSU
metleri arasında şunlar sayılabilir: Allah’ın bu ibadetle- "Peygamberimiz buyuruyor ki; Hac
ri yapabilen kullarına lütuf ve ikramı; her kulun kendi Arafat'tır."
niyet, irade, seviye ve kabiliyetine göre ibret dersleri çı- ( Tirmizi, Hac, 57)
karıp bilinçlenmesi, kulluğunu artırması ve kemale er-
mesidir. Bütün İslam ümmetinin elde ettiği maddi-ma-
nevi imkânlar ise evrensel çaptaki görüş alışverişleriyle
ortak problemlere çözüm yolları bulunmasıdır.
Hac ve umre sayesinde kendini bulup disipline
olan, kendi iç dünyasıyla barışıp toplumun fertleriyle
ilişkilerini düzelten, duyup öğrendiği tevhit mücadele-
sini ve görüp dokunduğu mübarek mekânları hatırladı-
ğında duygulanıp gözyaşı döken, Harem bölgesinden
çıkardığı derslerle helal-haram sınırını gözeten ve çev-
resine duyarlı olan, dar ufuktan geniş bir ufuk dünyası-
na geçerek hayatını anlamlı kılan, giydiği ihramı beyaz
kefene benzeterek ölümü düşünüp dünyevileşmekten BİLGİ KUTUSU
uzak duran, Allah’ın Evi’ndeki emniyet ve maneviya- Küçük bir hac olan umre, nafile ve
tı kendi evine taşıyan pek çok insan vardır. Yine Mu- sünnettir. Umrenin hacdan farkı belirli bir
hammed İkbal’in deyişiyle oradan Hz. Ebû Bekir’in zamana bağlı olmamasıdır. Ayrıca umre
(r.a) sadakat ve teslimiyetini, Hz. Ömer’in (r.a) adalet ibadetinde Arafat’ta vakfe, şeytan taşlama
ve siyasetini, Hz. Osman’ın (r.a) iffet ve hayâsını, Hz. ve kurban kesme şartı da yoktur.
Ali’nin (r.a) ilim ve hikmetini alıp gelerek kemalin zir-
vesine yükselen, imanın coşku ve heyecanını yürekle-
rinde hep hisseden örnek Müslümanlar vardır.
Unutulmamalıdır ki bir süreç olarak hac ve umre
ibadeti insanın olgunlaşması, kendisini fark etmesi ve
annesinden doğduğu gün gibi günahlardan arınması de-
mektir.
Kurban, bütün ilahi dinlerde meşru olan bir iba-
dettir. “Şüphesiz biz sana bitip tükenmez nimetler
verdik. Şimdi sen Rabb’in için namaz kıl ve kurban
kes. Asıl sonu gelmeyecek olan, sana karşı nefret
duyandır.”(Kevser 1-3) ayetlerine muhatap olan Hz.
Peygamber (s.a.v), hicretin ikinci yılından itibaren kur-
ban kesmeyi hiç terk etmemiştir. Bahse konu olan “Kim
imkânı olduğu hâlde kurban kesmezse bizim mescidi-
mize yaklaşmasın.”, “Kurban kesiniz zira o atanız İb-
rahim’in sünnetlerindendir.” ve “Ey insanlar, her sene
her ev halkına kurban kesmek vaciptir.” gibi hadislerle
hâli vakti yerinde olanların kurban kesmesini teşvik et- Say alanı
miştir. Bu delillerden yola çıkan âlimlere göre – Ha-
68