Page 33 - Fıkıh Okumaları 3. Ünite
P. 33
FIKIH OKUMALARI
3. Kıran haccı: Her ikisine birden niyetlenerek, umre ve haccı bir ihramda birleştirmektir.
Hac ayları içinde önce umre yapıp, ihramdan çıkmadan (aynı ihram ile) hac menâsikini de
eda eden kimseler, “kıran haccı” yapmış olurlar.
Haccın yükümlülük şartları: Müslüman, akıl, buluğ ve hac yapmaya bedenî ve mali im-
kânların yeterli olmasıdır. Beden ve mali imkânın yeterli düzeyde bulunmasına yapabilme,
güç yetirebilme anla mında “istitâat” denilir. İstitâat, haccın vücub şartıdır.
Ayrıca kişinin hac ile yükümlü sayılabilmesi ve hac yükümlülüğünün zimmetinde borç
olarak sabit olabilmesi için belirtilen dört şarta ilave olarak, bu farizayı yerine getirecek vak-
te erişmiş olması da gerekir. Belirtilen tüm şartları taşıdığı hâlde, bu tarihten itibaren haccı
ifaya elverişli zaman bula madan yani hac mevsimine erişemeden ölen kişi hac ile yükümlü
olmadan ölmüş kabul edilir.
Haccın edasının şartları genel hatlarıyla şunlardır: Sağlıklı olmak, yol güvenliği, yolcu-
luğa çıkmayı engelleyen arızi bir engelin bulunmaması, kadınlara ilişkin olarak da yanlarında
eşlerinin veya bir mahremleri nin bulunması ve iddet bekliyor olmamasıdır.
Haccın geçerli yani sahih olabilmesinin şartları: Hac yapmak niyetiyle ihrama girmek,
özel vakit ve özel me kândır. İhram; hac veya umre yapmaya niyet eden kişinin, diğer za-
manlarda mubah olan bazı fiil ve dav ranışları belirli bir süre boyunca yani hac veya umrenin
rükünlerini tamam layıncaya kadar kendi nefsine haram kılması anlamındadır. Bu yasaklar
niyet ve telbiye anından itibaren başlar ki zaten niyet ve telbiye ihramın rüknüdür. İhramın
vacipleri ise mîkât sınırını ihramsız geçmemek ve ihram yasaklarından sakınmaktır. Özel va-
kit ile kastedilen eyyamü’l-hac’tır. Özel mekan ise hac menâsikinin yapıldığı Kâbe ve çevre-
sidir.
DOLDURALIM
EDA EDİLİŞİ
İTİBARİYLE HAC
........................ ........................ ........................
Haccın rükünleri (farzları): Hanefiler’e göre haccın; ihram, arafat vakfesi ve ziyaret ta-
vafı ol mak üzere üç farzı vardır. Şâfiîler ise, bunlara saçları kısaltmayı veya tıraş etmeyi (halk
veya taksîr) ilave ederek rükün sayısını beşe çıkarmışlar ve bu rükünler yerine getirilirken
bir kısmında (ilk üçünde) sıraya riayet etmenin de farz (rükün veya şart) olduğunu söylemiş-
82