Page 27 - Fıkıh Okumaları 3. Ünite
P. 27
FIKIH OKUMALARI
İhramlı için konulan yasaklar, hiç kimseye hatta haşerelere bile zarar vermeme, bütün
yaratıklara şefkat ve merhamet, zorluklara sabır, kısaca kişiye düzenli ve disiplinli yaşama
melekesi kazandırır. Böylece hac farizasını eda eden Müslümanlar, Allah’ın hoşnutluğunu
kazandıkları gibi çevresindekilere faydalı olma, onlara zarar vermeme alışkanlığı kazan mış
olurlar. Hz. Peygamber işte bu anlayışla haccedenler için; “Kim Allah için hacceder de kötü
söz ve davranış lardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, annesinin onu doğurduğu günkü
gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.” buyurmuştur.
44
Netice olarak hac, insana hayatta yeni ve beyaz bir sayfa açma imkânı verir. Hacda kötü
alışkanlıklarını ve hatalı davranışlarını terk et miş mümin, artık hayatını yeniden Müslüman-
ca şekillendirme konusunda Allah’a söz vermiş olarak evine döner. Hac esnasında edindiği
yeni arkadaşlarının da desteği ile Müslümana yakışır yepyeni bir hayata adım atar.
3.1. Hac İle İlgili Kavramlar
Âfâkî: Harem ve Hill bölgelerinin dışında yaşayan kimselere denir. Bir başka ifade ile
Mekke’nin etrafındaki “mîkat” denilen noktaların sınırladığı bölgenin dışında ikâmet eden-
lerdir.
Arafat: Mekke’nin yaklaşık 25 km.
güneydoğusunda (yaya 6 saat mesafe-
de) Harem sınırları dışında bir bölge-
nin adıdır. Haccın iki rüknünden biri
olan “Vakfe” Zilhicce’nin 9. günü bu-
rada yapılır. “Cebel-i rahme” denilen
tepe de buradadır. Burada bulunan
Nemire Mescidi’nin güney kısmı, Ara-
fat bölgesinin dışında kalır.
Bedel: Başkası adına hacceden,
vekil olarak hacca gönderilen kimse Arafat Dağı
demektir.
Bedene: Deve ve sığır cinsinden olan kurbana “bedene” adı verilir.
Cemre: Hacda şeytan taşlama işleminin yapıldığı sembolik yerlerden her birine denir.
Cinâyet: Suç, yasak ihlali demektir. Hac ve umre için ihrama giren kişinin cezayı gerekti-
recek ihram yasaklarından birini işlemesine denir.
Dem: Koyun ve keçi cinsinden olan kurbana “dem” adı verilir.Dem-i cübrân, ceza kurba-
nı; dem-i şükrân ise şükür kurbanı demektir.
Fevât: Bir şeyin vaktinin geçmesi demektir. Hac için ihrama giren bir kişinin arefe günü
Arafat vakfesine yetişememesi, vakfe süresi içinde bir an olsun Arafat’ta bulunamaması ve
böylece o seneki haccın vaktini kaçırması durumudur.
44 Buhârî, Hac, 4; Müslim, Hac, 438.
76