Page 21 - Fıkıh Okumaları 2. Ünite
P. 21
2. ÜNİTE
unutmak veya nefesi yetmemek veya nefesi bir sebeple tıkanmaktan dolayı, “el…” deyip, dur-
duktan sonra “el-hamdü…” denilse veya okunacak kelime unutulsa ve onun yerine başka bir
kelimeye geçilse namaz yine bozulmaz. Ayetlere harf eklenmesi durumunda eğer mana de-
ğişmiyorsa namaz bozulmaz. Ancak “Allahüekber” ifadesinin başına bir “e” harfi eklenecek
olsa, anlam bütünüyle değişeceği ve inanç noktasından riskli bir anlam çıkacağı için namaz
bozulur. Çünkü “Allahüekber” sözü, “Allah en büyüktür” demektir. Bu sözün başına “e” harfi
eklendiği zaman anlam “Allah en büyük müdür?” olur ki bu durumda namaz bozulur. Diğer
taraftan kişi namazda fahiş hata ile okuduktan sonra, dönüp yeniden düzgün şekilde okursa
namazı caiz olur. Kıraat esnasında az veya çok miktarda ayet atlamakla da namaz bozulmaz.
Şâfiîlere göre ise Fâtiha dışındaki okuyuşlarda kasıtlı olmamak şartıyla meydana gelen hata
sebebiyle namaz bozulmaz. Dolayısıyla Fâtiha hatasız öğrenilmelidir. 29
Kaza namazı
Farz namazlar vaktinin girmesinden önce eda edilemeyeceği gibi vaktinin çıkmasından
sonra da eda edilemez. Farz bir namazın vakti içinde kılınmasına eda, vaktinin çıkmasından
sonra kılınmasına ise kaza denilir. Dinimize göre farz bir namazın özürsüz olarak vaktinde
kılınmaması ve kaza edilmek üzere ertelenmesi doğru değildir ve günahtır. Ancak unutma,
uyuma veya bilinç kaybı gibi özürler nedeni ile vaktinde kılınamamış olan namazın daha sonra
kılınması gerekir. Kişi ayrıca tövbe etmelidir.
Kaza namazı sadece günlük namazların farzları ile vitir namazı için söz konusudur. Cuma
ve bayram namazları ile nafile namazların kazası olmaz. Kaza namazlarını kılarken niyette vak-
ti belirlemeye gerek yoktur. Kazaya kalmış bir vaktin namazı için “Niyet ettim Allah rızası için,
vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını” ya da “Son öğle namazını kılmaya.” denile-
rek niyet edilebilir.
Bir vaktin namazı kaza edileceği zaman önce bir ezan okunur, sonra kamet getirilir.
Birden fazla kaza namazı peş peşe kılınacağı zaman da hepsi için bir ezan yeterlidir. Her farz
namazı için ise ayrı ayrı kamet getirmek sünnettir.
Kutuplarda Namaz
Vakit, namazın şartı olduğu gibi namazın farz olmasının da sebebidir. Buna göre bir
bölgede namaz vakitlerinden biri veya ikisi gerçekleşmiyorsa o vakitlere ait namazların, o
bölge halkına farz olmaması gerekir. Diyelim ki bazı yerlerde senenin bir mevsiminde daha
şafak kaybolmadan fecir doğarak sabah namazının vakti girmektedir. Bu durumda orada yatsı
namazının vakti gerçekleşmeyeceği için, yatsı namazı kılmak gerekmez. Fakat meselenin özü
üzerinde düşünen mudakkik fakihlere göre vakit, namazın bir şartı, sebebi ve alameti olsa da,
namazın asıl sebebi ilâhî hitaptır. Bütün Müslümanlar beş vakit namaz ile mükelleftirler. Bu
sebeple bir bölgede herhangi bir namazın vakti gerçekleşmiyorsa veya tam olarak belirlene-
miyorsa orada yaşayanlar, namaz vakitleri tam olarak belirlenebilen en yakın bölgedeki na-
maz vakitlerine göre bir takdir ve belirleme yaparak namazlarını kılarlar. Aynı şekilde Güneşi
uzun bir müddet batmayan veya doğmayan yerlerde en yakın bölgeye itibar edilmesi gerekir.
Nitekim bu bölgelerde yaşayan insanlar günlük hayatlarını da Güneşe göre değil 24 saatlik bir
zaman dilimine göre düzenlemektedirler.
29 Diyanet İşleri Başkanlığı, İlmihal, C. I, s. 245-246.
47