Page 4 - Fıkıh Okumaları 1. Ünite
P. 4

FIKIH OKUMALARI








               İslam dini, belli bir zamana ve döneme değil tüm zamanlara ve her asra hitap eden bir dindir. Bu se-
        beple bütün bu yeni gelişmeler karşısında fıkıh ilmi, canlılığını ve dinamizmini koruyarak çözümler üretmek
        durumundadır.


            3. İÇTİHAT



             Sizce dinî sorulara cevap verebilmek için ne gibi özelliklere sahip olunmalıdır?


               İçtihat, sözlükte zor ve meşakkatli bir işi gerçekleştirmek için güç ve çaba sarf etmek manasında
                        2
        kullanılmaktadır.  İçtihadın terim anlamı, ayet ve hadislerden hareketle fıkhî konularda fıkıh usulü ilkeleri
        doğrultusunda, bütün ilmî ve zihnî gücü kullanarak yeni hükümler ortaya çıkarmaktır. Bu şekilde Kur’an-ı
        Kerim ve hadislerde açıkça karşılığı bulunamayan yeni konulara Kur’an-ı Kerim ve sünnet çerçevesinde yeni
        çözümler bulabilmek için çalışan ve çözüm üreten İslam hukuk bilginlerine de müçtehit denilmektedir.
                                                                                                              3
               Nasların sayı itibariyle sınırlı, fıkha konu olan olayların ise günden güne arttığını düşündüğümüz-
        de içtihadın zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. İslam dini son ilahî din olup her çağa hitap eden ve kendini
        yenileyebilen bir mekanizmaya sahiptir. İçtihada başvurmadan karşılaşılan meselelerin tamamına çözüm
        bulabilmek  mümkün  değildir.

                Müslümanlar, içtihat sayesinde kıyamete kadar karşılaşacakları her meseleyi çözebilecek bir meto-
        da  sahiptirler  ve  içtihat  aracılığı  ile  karşılaştıkları  dinî  meselelere  çözüm  üretebilmektedirler.

                İçtihat yapmaya ehil olabilmek için;

               1. Arapça’yı bilmek: Fıkıh usulü bilginleri müçtehidin Arapça’ya hakim olmasının gerekliliği  noktasında
        ittifak etmişlerdir. Çünkü İslam’ın temel kaynakları olan Kur’an-ı Kerim ve sünnet Arapça’dır. Müçtehidin,
        Arapların hitabını ve dildeki incelikleri anlayabilecek ve sözün açığını kapalısını, hakikatini mecazını, özelini
        genelini, doğrudan ya da dolaylı anlamını birbirinden ayırabilecek seviyede Arapça bilgisine sahip olması
        gerekir. Buna göre müçtehit, Kur’an’ı dil bakımından bilmeli, bu bağlamda lügat, sarf, nahiv, meânî ve beyân
        bilgisine sahip olmalı;  lafızların hâs - âm, müşterek, mücmel, müfesser, nâsih ve mensuh gibi durumlarını
        da bilmelidir.
               2. Kur’an ilmine sahip olmak: Müçtehit, başta ahkam ayetleri olmak üzere Kur’an’ın tamamını bil-
        menin yanı sıra Kur’an ilimlerini de bilmelidir. Bu bağlamda müçtehit, esbab-ı nüzul, nasih-mensuh, muh-
        kem- müteşabih, mekki-medeni, garibu’l-Kur’an, i’cazü’l-Kur’an gibi Kur’an ilimlerini bilmelidir. . Bu ilimler
        sayesinde müçtehit, Kur’an-ı Kerim’in nasıl bir ortamda indiğini, neleri ihtiva ettiğini, sure ve ayetlerinin
        nasıl tertip edildiğini vb. hususları bilir. Bu, Kur’an-ı Kerim’in anlaşılması ve ondan doğru hükümler çıkarıl-
        ması açısından önemlidir
               3. Sünneti bilmek: Bu şart üzerinde de ittifak vardır. Hadislerin âmm-hâs, mutlak-ı mukayyed, nâsih-
        mensûh gibi durumlarını, rivâyet yollarını, râvilerin derece ve hallerini, adâlet ve zabt gibi vasıflarını bilmek
        gerekir.

               4. Üzerinde icmâ veya görüş ayrılığı olan konuları bilmek: Üzerinde ittifak (icmâ) edilen konuları
        bilmenin yanı sıra, sahabe ve onlardan sonra gelen müçtehidlerin ihtilafa düştükleri konuları da bilmek
        gerekir.

        2   MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 156.
        3   MEB, Dinî Terimler Sözlüğü, s. 255.
                                                           12
   1   2   3   4   5   6   7   8   9