Page 4 - 12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 3. Ünite
P. 4
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE TASAVVUFİ YORUMLAR 3. Ünite
reden ve O'nu her zaman anan bir kul olarak NOT EDELİM
hayatını sürdürmüş ve böyle yaşamayı Müslü- Fakr: Dervişlik, salikin hiçbir şeye sahip ol-
manlara tavsiye etmiştir. Niçin sabahlara kadar madığının şuurunda olması, her şeyin ger-
ibadetle meşgul olduğunu soran Hz. Aişe'ye, çek malik ve sahibinin Allah (c.c.) olduğunu
“Şükreden bir kul olmayayım mı?” cevabını ver- idrak etmesi.
miştir. Tasavvufun önem verdiği diğer konular
6
arasında nefsin kötü istek ve arzularından kur- İhlas: Samimiyet, içtenlik, tutum ve davra-
tulması anlamında nefis terbiyesi, Allah'ı (c.c.) nışlarda sadece Allah’ın rızasını gözetmek,
zikir ve dünyaya gereğinden fazla değer verme- sözün öze uymasıdır.
me gibi ilkeler öne çıkar. İrfan: Arapça "bilmek" demektir. Sezgi, tec-
Kur’an-ı Kerim'de Allah'ın (c.c.) sevdiği bir rübe ve manevi yolla elde edilen bilgi.
kul olmak için, Hz. Peygambere itaat edilmesi Zahid: Dünyaya rağbet etmeyen, kendini
net bir şekilde vurgulanmıştır. Bu durum mü- bütünüyle ahirete ve Hakka'a veren, mala
7
minlerin, Allah (c.c.) ve Resulü'nü kendi nefisle- mülke şöhrete değer vermeyen kişi.
rine tercih etmelerini sağlamıştır. İlk sufiler Hz.
Peygamber'e tam bir sevgiyle bağlanmayı, onun Zikir: Anmak, hatırlamak. Allah (c.c.) ke-
yaşadığı örnek hayatı devam ettirmeyi kendile- limesini veya “lailahe illallah” cümlesini
rine en önemli vazife olarak görmüşlerdir. 8 söylemek ve tekrarlamaktır. Tarikat ehlinin
beli kelime ve ibareleri belli zamanda belli
Tasavvuf tarihi kitaplarında tasavvufi dü- sayıda, belli bir düzen içinde her gün söy-
şünce genel olarak üç dönemde incelenmiştir. lemeleridir.
Bu dönemler özelliklerinden dolayı şu şekilde
isimlendirilmiştir: Züht Dönemi, Tasavvuf Döne- (Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, s. 184,
mi ve Tarikat Dönemi. 258, 271, 581, 588)
Züht Dönemi DEĞERLENDİRELİM
Hz. Peygamber, sahabe ve onlardan son- Sufilerin diğer ilim erbabından farklı ilk
ra gelenleri içine alan, tasavvuf kavramının orta- özellikleri farzları yerine getirdikten ve
ya çıktığı hicri 2. asra kadar olan dönemi kapsar. haramlardan kaçındıktan sonra mâlâyâ-
Tasavvufta züht, ahirete yönelmek, dünyaya dal- ni denilen boş ve anlamsız meşguliyetleri
mamak, elde mevcut bulunsa bile gönülde mal terk etmek, maksatlarıyla aralarına giren
ve mülk sevgisine yer vermemek gibi anlamlara her türlü alakadan sıyrılmaktır. Onların
gelir. Züht, dünyayı terk edip çalışmayı bırakmak Allah'tan (c.c.) başka gaye ve maksatları
değil, lezzet verici şeyleri azaltmak, onlara dal- yoktur. Aza koşup çoktan kaçmak, açlığı
mamaktır. Diğer bir ifadeyle ahireti unutup dün- tokluğa tercih etmek, üstünlük ve büyüklü-
yaya esir olmamak şeklinde tarif edilmiştir. ğe rağbet etmemek ve ihtiyaç anında bile
9
Züht dünyaya karşı duyulan her rağbeti başkalarını kendine tercih (îsar) sufilerin
gönülden söküp atmaktır. Bir kimse dünya malı- en önemli özelliklerindendir.
nı nefsani istekleri gönülden çıkarmadıkça zahid (Ebu Nasr Serrâc Tûsî, el-Lüma, s. 14.)
olamaz. Allah ve peygamber sevgisi züht saye-
sinde gerçekleşir. 10 Sufilerin hangi özellikleri taşıdıklarını
arkadaşlarınızla değerlendiriniz.
6 Müslim, Sıfâtü’l-Münâfikîn, 81.
7 bk. Âl-i İmrân suresi, 31. ayet.
8 Reşat Öngören, “Tasavvuf”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 40, s. 120.
9 Mehmet Canbulat, "Zühd", Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 625.
10 Selçuk Eraydın, Tasavvuf ve Tarikatlar, s. 174.
71