Page 10 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4. Ünite
P. 10

Türkçede kara çalmak, çamur atmak ve leke sürmek gibi deyimlerle ifade edilir. İnsa-
            nı yalan ve iftiraya götüren en önemli nedenlerden biri karşılaştığımız olaylar ve kişiler
            hakkında bilgi sahibi olmadan konuşmaktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde yalan ve iftiranın
            önüne geçmek için insanların bilgi sahibi olmadıkları şeyler hakkında  konuşmamalarını
            öğütler. “İyice bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, kalp bunların hep-
            si yaptıklarından sorumludur.”  ayeti ile insana ulaşan haberlerin araştırılmasını ister.
                                                                                                   34
                                            33
                Düşünelim-Konuşalım

                İftiraya  maruz  kalan  bir  kişinin  duygu  ve  düşüncelerini  empati  yaparak
                değerlendiriniz.

            O halde insan duyduğu şeyleri süzgeçten geçirmeli, o şekilde konuşmalıdır. Hz. Peygamber
                                                                  35
            “Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter.”  buyurur. Ayrıca “Her kim Allah’a
            ve Rasûlüne inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.”  buyurarak yalan ve iftiradan sa-
                                                                   36
            kınılmasını istemiştir. İftira başkalarının hayatını karartan ve insanların yaşam dengelerini
            sarsan büyük bir vebaldir. Masum bir insanı zor duruma düşürüp onu sıkıntıya sokan bir
            davranış olduğu için Allah (c.c.) katında da büyük bir günahtır. Kur’an-ı Kerim bu gerçeği
            şöyle ifade eder: “Kim bir hata veya günah işler, sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa
            şüphesiz ağır bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.” 37
            Mahremiyet ihlali: İslami literatürde buna tecessüs denir. Bu kavram insanların gizli hal-
            lerini, ayıp ve kusurlarını araştırmak demektir. Gizli kalması gerekenleri kötü maksatla
            araştırmak doğru bir iş değildir. Kur’an-ı Kerim inananların kardeş olduğunu belirtmiş ve
            toplumsal birlikteliği bozacak davranışlara karşı uyarılarda bulunmuştur. Başkalarının gizli
            hallerini araştırmak toplumsal ilişkilerde huzur bozucu bir durumdur. Bu yüzden Yüce Al-
                                                                                     38
            lah “Ey iman edenler! … insanların gizli hâllerini araştırmayın...”  buyurmuştur.
            Hz. Peygamber de bir hadiste şöyle buyurmuştur: “İnsanların gizli hâllerini araştırırsan ya
            aralarına fesat sokmuş olursun ya da aralarında neredeyse fesat çıkmasına neden olmuş
            olursun.” 39



                Düşünelim-Konuşalım

                “Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere, izin almadan, seslenip sahiplerine selam
                vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu sizin için daha iyidir. Eğer evde kimseyi
                bulamazsanız,  yine  de  size  izin  verilmedikçe  içeriye  girmeyiniz.  Size  “Dönün”
                denirse dönün. Bu, sizi daha çok temize çıkarır. Allah yaptıklarınızı bilir.”

                                                                     (Nûr suresi, 27-29. ayetler.)

                Yukarıdaki ayetleri özel yaşamın gizliliği açısından değerlendiriniz.




            33  İsrâ suresi, 36. ayet.
            34  bk. Hucurât suresi, 6. ayet.
            35  Ebû Dâvûd, Edeb, 80.
            36  Buhârî, Rikâk, 23; Müslim, İman, 74.
            37  Nisâ suresi, 112. ayet.
            38  Hucurât sûresi, 12. ayet.
            39  Ebû Dâvûd, Edeb, 37.
                                                       99
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15