Page 11 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2. Ünite
P. 11
Dârü-l Erkam, Müslümanlar kırk kişi oluncaya kadar tam bir sığınak olmuştu. “Şimdi sen
24
emrolunduğunu açıkça tebliğ et. Müşriklerden yüz çevir.” ayetiyle Müslümanlar için
gizli davet dönemi bitip açıktan tebliğ dönemi başlamıştır. Bu ayetten sonra Müslümanlar
Erkam’ın (r.a.) evinden ayrılarak hicrete kadar Mekke’de İslam’ı yaymaya çalışmışlardır.
Toplum yararına çalışan Hilfu’l-fudûl’da da mazlumların hakkını arayan Erkam (r.a.) açık-
tan davet döneminde de tüm gayretiyle insanlara İslam’ı öğretmeye devam etmiştir.
Erkam (r.a.), Bedir, Uhud ve diğer savaşlara katılmış ve büyük fedakârlıklar göstermiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v) zaman zaman onu, zekât toplamakla vazifelendirmiştir.
Geçimini, ziraat ve ticaretle temin eden Erkam (r.a.), dürüst ve takva sahibi bir davetçi
olarak toplumda her zaman değer görmüştür. 25
Genç Bir Öğretmen: Mus’ab b. Umeyr
Mekke’nin en zengin ve asil ailesine mensup olan Mus’ab b. Umeyr (r.a.), refah ve bolluk
içinde yetişmiş, kılık kıyafeti, nezaketi ile herkesin beğenisini kazanmıştır. Son derece
zeki ve akıllı aynı zamanda güzel ve açık konuşmasıyla da herkesin gıpta ettiği bir gençti.
Mus’ab’ın (r.a.) erişemediği herhangi bir dünya nimeti yoktu. Ancak manevi bir boşluk,
ruhi bir bunalım içerisindeydi ve Erkam’ın (r.a.) evinde bulunan Hz. Peygamber’in yanına
geldi, Müslüman oldu.
26
Ailesi onu İslam’dan vazgeçirmek
Düşünelim-Konuşalım için her çareye başvurmuştu. Ama
Mus’ab (r.a.), ailesini de servetini
de terk edip Habeşistan’a hicret
etti. I. Akabe Biatı’nda Medineliler,
kendilerine İslamiyet’i öğretecek
bir öğretmen isteyince, Hz. Pey-
gamber onu bu göreve tayin etti.
Medine’de birçok kişi İslam’a onun
çabasıyla girdi ve birçoğu İslam’ı
ondan öğrendi. 27
Hicrete kadar Medine’de insanları
büyük bir özveriyle İslam’a davet
eden Mus’ab b. Umeyr (r.a.), müte-
vazılığı, sabrı ve anlayışıyla gönül-
Genç bir öğretmen olsaydınız, öğrencilerinizle lerde taht kurmuş, pek çok sahabi-
nasıl bir iletişim kurardınız? nin İslam’la şereflenmesine vesile
olmuştur.
Mus’ab (r.a.), iyi bir öğretmen olmanın yanı sıra savaşlarda sancaktarlık yaparak büyük
kahramanlıklar göstermiş ve Uhud Savaşı’nda şehit düşmüş genç bir sahabiydi. Zengin
bir ailenin çocuğu olarak varlık içerisinde dünyaya gelen Mus’ab (r.a.), Uhud’da şehit
düştüğünde üzerindeki şal ile başını örttüklerinde ayakları, ayakları örtüldüğündeyse başı
açık kalmıştır. Nihayet Hz. Peygamber’in emriyle şal ile başı örtülmüş, ayaklarına da ot
konulmuştur.
28
24 Hicr suresi, 94. ayet.
25 bk. İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Ğâbe fi Ma’rifeti’s-Sahâbe, C 1, s. 74-75.
26 bk. İbn Sa’d, Tabakât, C 3, s. 116.
27 M. Asım Köksal, İslam Tarihi (Mekke), s. 236.
28 bk. Adem Apak, “Uhud Şehidi Genç Sahabe Mus’ab b. Umeyr”, s. 2.
48