Page 10 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2. Ünite
P. 10

Bilgi Kutusu


                Aslan, en eski dönemlerden beri hemen bütün milletlerde olduğu gibi Araplarda
                da kuvvet, cesaret, kahramanlık sembolü sayılmış ve bu sebeple Hz. Ali’ye (r.a.)
                savaştaki  cesaret  ve  kahramanlığından  dolayı  “Haydar-ı  Kerrâr”  (döne  döne
                saldıran) ismi verilmiştir. Çünkü Hz. Ali’nin (r.a.) düşman askerlerinin arasına tıpkı
                ceylan sürüsüne dalan bir aslan gibi tek başına daldığı ve onun gibi döne döne
                saldırdığı bilinmektedir.
                                              (Komisyon, “Haydar”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 17, s. 24.)




            Hz. Ali (r.a.), Hz. Peygamber’e kâtiplik ve vahiy kâtipliği yapmış, Hudeybiye Antlaşması’nı
            da yazmıştır. Mekke’nin fethinden sonra Kâbe’deki putları imha etme görevi ona verilmiş-
            tir. Hz. Peygamber vefat ettiğinde, cenaze hizmetlerini, O’nun vasiyeti üzerine Hz. Ali
            (r.a.) yapmıştır. Hz. Peygamber’in vefatından sonra Medine’de ikamet edip dinî ilimlerle
            uğraşmayı, diğer görevlere tercih etmiştir. Kur’an ve hadis konusundaki derin ilminden
            dolayı hem Hz. Ebû Bekir’in (r.a.) hem de Hz. Ömer’in (r.a.) fikrine müracaat ettikleri bir
            sahabi olmuştur.

            Hz. Ali (r.a.), ilim, takva, samimiyet, fedakârlık, kahramanlık vb. pek çok yüksek ahlaki
                                                                                  22
            değere sahip olması bakımından İslam dünyasında ayrı bir yere sahiptir.
                Yorumlayalım


                “Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber, şerefinizi de kaybedersiniz.”
                Yukarıdaki özdeyiş sizde neyi çağrıştırmaktadır? Yorumlayınız.




            Genç Bir Davetçi: Erkam b. Ebi’l-Erkam
            İslam’a ilk giren gençlerden biri olan Erkam b.
            Ebi’l-Erkam’ın (r.a.) Safa Tepesi’nin yanındaki
            evi, Hz. Peygamber ve diğer Müslümanlar için
            adeta bir karargah olmuştur. Erkam (r.a.) Hz.
            Peygamber’e sadakatle bağlanarak evini onun
            emrine verdi. Hz. Peygamber, İslam tarihinde
            “Dârü’l-Erkam” diye anılacak olan bu evi teb-
            liğ faaliyeti için çok elverişli bularak, merkez
            haline getirmiştir. Hz. Peygamber, peygamber-
            liğin ilk dönemlerinde insanları İslam’a bu evde
            davet  etmiş,  onlara  ibadetleri  burada  öğret-  Görsel 2.5: Daru’l Erkam, İslam’ın ilk yıllarında
            miştir.  Müslümanlar,  müşriklerin  şerrinden  ko                                Müslümanların eğitim merkezi olmuştur. (Temsili
            runmak için de bu evde gizlenmişlerdir. 23                       resim).
            Henüz 17-18 yaşındaki bir gencin, Kâbe’nin hemen yanı başındaki evini İslam davetine
            açabilmesi, onun ne denli cesur ve fedakâr bir genç olduğunu da göstermektedir.


            22  bk. M. Yaşar Kandemir, “Ali”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 2, s. 375-378.
            23  Ahmet Önkal, “Erkam b. Ebül-Erkam”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 11, s. 305.
                                                       47
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15