Page 16 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 2. Ünite
P. 16

Hz. Ebû Bekir (r.a.) ailesinin en küçüğünden en büyüğüne kadar Hz. Muhammed’e (s.a.v.)
            inancı ve bağlılığı hep farklı olmuştur. Babası İslam’ı kabul ettiğinde yaşı henüz küçük olan
            Esma  (r.a.), Peygamber sevgisini babasından öğrenmiştir. Hicret emri verildiğinde, İslam
            uğruna hiçbir fedakârlıktan çekinmeyip göç eden babasına yardım etmiştir.
            Esma (r.a.), yaşamını, inanan bir kadına yakışır şekilde geçirmiş; olaylara karşı gösterdiği
            sabır ve metanetiyle Müslümanlara örnek olmuştu.
            Esma (r.a.), İslam’ı öyle özümsemiş; Hz. Peygamber’e öyle büyük bir inançla bağlanmıştı
            ki çektiği acılar ve meşakkatler onu yıpratmak yerine daha da güçlü kılmıştır.
                                                                                        38

                Bilgi Kutusu

                Müşriklerin  baskı  ve  işkencelerinden  bunalan  Müslümanlar,  Mekke’den  Medine’ye
                hicret ettikten sonra geride sadece Hz. Ali’yle (r.a.) birlikte Hz. Peygamber ve Hz. Ebû
                Bekir’in (r.a.) ailesinden birkaç kişi kalmıştı. En sonunda Cenab-ı Hak, Peygamberine
                de hicret etmesini emredince Hz. Ebû Bekir’i (r.a.) yanına alarak yola koyulmuştu. İki
                dost, Sevr mağarasına gittiler. Mağarada kaldıkları üç gün boyunca Hz. Ebû Bekir’in
                (r.a.) oğlu Abdullah, Mekke’de olup bitenleri onlara haber veriyor, kızı Esma ise her
                gece yemek getiriyordu. Sevr mağarasından ayrılıp Medine’ye doğru yola çıkacakları
                gece Esma Validemiz yine yol azıklarını getirmiş, ancak azık torbasını bağlayacak ip
                bulamamıştı. Bunun üzerine belindeki kuşağını çözüp ikiye böldükten sonra biriyle
                azık torbasını, diğeriyle de su tulumunun ağzını bağladı. Onun bu halini gören Hz.
                Peygamber:“Sana cennette iki kuşak vardır” buyurdu.  Bundan böyle Esma (r.a.), ashab
                arasında, “iki kuşak sahibi” anlamına gelen “Zatü’n-nitâkeyn” lakabıyla anılacaktı.
                                               (İbn Hacer el-Askalânî, Seçkin Sahabeler, s. 473–474.)





            Habeş Kralının Huzurunda Bir Genç: Cafer b. Ebi Talib
            Cafer b. Ebi Talib (r.a.), Hz. Muhammed’in (s.a.v.) amcası Ebû Talib’in oğlu, Hz. Ali’nin (r.a.)
            de ağabeyidir. Cafer (r.a.), Hz. Peygamber’e ilk iman edenler arasında yer almıştır. Mekkeli
            müşriklerin Müslümanlara yönelik eziyet ve işkenceleri artınca Hz. Cafer (r.a.), hanımı Esma
            binti Umeys (r.a.) ile birlikte Habeşistan’a hicret eden ikinci kafileye katıldı. Cafer b. Ebi Talib
            (r.a.), Hz. Peygamber tarafından bu kafileye başkan tayin edilmiştir. Kureyşliler, hicret eden
            Müslümanlara sığınma hakkı tanınmaması konusunda Habeşistan’a elçi gönderdikleri zaman,
            Habeş Kralı Necaşi’nin huzurunda Müslümanları, Cafer (r.a.) temsil etmiştir. Bu sorgulamada
            büyük bir cesaret ve maharetle İslam inançlarını ortaya koyup yurtlarını terk etme sebeplerini
            izah eden Cafer (r.a.), Kureyş temsilcilerinin eli boş dönmesini ve Necaşi’nin mülteci Müslü-
            manları himaye etmesini sağlamıştır.

            Cafer (r.a.), Şam topraklarında Mute Savaşı’nda, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) emriyle Rum-
            lara karşı kanının son damlasına kadar savaşmış ve kırk yaşındayken şehit olmuştur.
                                                                                              39
            Cafer (r.a.) genç yaşta, uluslararası sahada göstermiş olduğu diplomatik başarısı, azmi,
            kararlığı ve cesaretiyle sahabe toplumunun genç yıldızlarından biri olmuştur.
                                                                                        40


            38  bk. Gülşen Gezel, “İki Kuşak Sahibi Esma binti Ebû Bekir”, s. 4.
            39  bk. Ahmet Önkal, “Ca’fer b. Ebû Tâlip”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 6, s. 548-549.
            40  bk. Ahmet Önkal, “Ca’fer b. Ebû Tâlib”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 6, s. 548-549.
                                                       53
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21